![]() |
Pexels.com |
O kadar çok yazı okuyup, araştırdım ki, sonunda kafam karıştı. Karmaşık tarifleri, gram ölçüleri pek sevmem. Sadelik en iyisidir mottosuyla çıktım ekşi maya yolculuğuma.
1. Gün: Malzemeler çok basit. Su, un ve kaynar suyla steril edilmiş bir kavanoz. Bir yemek kaşığı tam buğday unu ve 1 yemek kaşığı klorsuz içme suyunu karıştırdım. Unun cinsine, yapısına göre su miktarı arttırılabilir. Çavdar unu ile başlanan mayalar daha başarılı oluyormuş. Ben bulamadığım ve acele de ettiğim için tam buğday unu işe başladım. Bulamaç kıvamındaki karışımı tahta bir kaşıkla karıştırıp temiz bir bezle örtüp, karanlık bir köşeye kaldırdım.
2. Gün: Maya işlemine başladıktan tam 24 saat sonra tekrar başbaşayız. Ufak tefek kabarcıklar görünce içimin umut dalları yeşeriyor. Aynı ölçüde takviye yapıp, üstünü örtüp tekrar uykuya bıraktım.
3. Gün: Her gün aynı saatte besleme yapmak önemli. Genellikle sabah saatlerini öneriyorlar ancak benim için en uygun saat akşam saatleri. Tekrar 1 yemek kaşığı un, 1 yemek kaşığı su ekledim. Yuvasına geri koydum.
4. Gün: Rutin ziyarete devam. Burnuma maya kokuları daha keskin geliyor.
5. Gün: Beslemesine bugün de devam. Kabarcıklar daha büyük bu sefer.
6. Gün: Bugün daha hareketli olur diye umuyordum. Beklediğim kadar kabarmadı.
10 gün sonra mayamın olmasını umuyorum. Olmazsa da yapmamam gerekenleri öğrenmiş olurum.
Ekşi mayada o kadar çok teknik varmış ki. Her gün yeni bir şey öğreniyorum. Nohutla, üzümle, kayısıyla bile tutulan mayalar var. Neyse bu da başka bir post konusu olsun.
Benim ekşi maya çalışmaları şimdilik bu kadar. Ekşi mayalı ekmek denince sizin aklınıza ne geliyor?
Ekmeğiniz bereketli olsun. Sağlıcakla...
Yorumlar
Yorum Gönder