Siz Hiç Çocuk Oldunuz Mu?

             
 
  Siz hiç çocuk oldunuz mu ? Oyuncakları dağıtıp, fırlatmanın aslında göründüğünden çok daha önemli bir iş olduğuna, yatmadan önce yanağa kondurulan öpücüğün tüm uyku canavarlarına karşı koruyucu bir kalkan olduğuna canı gönülden inandınız mı? Peki tüm galaksiye elinizdeki peluş ayıcıkla meydan okuduğunuz, annenizin göz kalemiyle duvarlara Kaf dağının ardındaki hayallerinizi çizdiğiniz oldu mu?

               Çok zaman önce hayal dünyamızın biricik kahramanı bizlerdik. Cesur yürekliydik , yenilmezdik aynı zamanda göz kamaştırıcı ve muhteşemdik. Masalların mutlu sonları olurdu, iyiler her zaman kazanırdı tabii bir de  ıspanak yersek asla hasta olmazdık. Çocuktuk işte, inanan, güvenen, ait olmak isteyen, temiz kalpli çocuklardık.

              Hayal gücümüz saf elementimizdi. En değerli hazinemiz, yol arkadaşımızdı. Derken yani büyümeye başlarken Dünya'nın aslında o kadar da matah bir yer olmadığını öğrendik. Çünkü hayal gücümüzü elimizden almaya çalışan, ne düşündüğümüze değil ne kadar ezberleyebildiğimize bakan insanlar vardı karşımızda. Oyunun kurallarını başta öğrenmek istemesek de yavaş yavaş biz de hayallerimizin değil gerçekliğin ve mükemmelliğin peşinden gitmeyi öğrendik.

           Çocuklarımızın hayallerine değil de başarılarına odaklanmamız geçmiş hayal kırıklıklarımızdandır belki de. Onların hayallerinden, oyunlarından, fikirlerinden biraz feyzalsak eminim çok daha mutlu oluruz. Çocukların oynadığı oyunlar, büründükleri karakterler onları keşfetmemiz için fırsat verir halbuki. Çocuk oyun oynadıkça özgürleşir, özgürleştikçe var olur. Dersler, ödevler, kurslar arasında çocukların yaratıcılıklarının kaybolmasına izin verirsek , yazık etmiş olmaz mıyız?

           Rekabetçi anne babaların ahkam kestiği zamanlardayız lakin unutmayın siz peluş ayıcığınızla koca galaksiye meydan okumuş insansınız. Ezberci , kopyala yapıştırcı zihniyetle mi baş edemeyeceksiniz.

               Unutmayın, her insan kendi masalını yazar ve yaşar...

       

Yorumlar

Yorum Gönder