Sevdiğim Cümleler

   

        Bana hergün yazı hazırlatan, blogumun üzerindeki tembellik bulutlarını kaçırtan meydan okumada konumuz;"Kolaya kaçıyorum, yazıyı sen yazmak zorunda değilsin. Bırak da bizim için seçtiğin 3 alıntıyı okuyalım bugün."    

Sabahattin Ali / İçimizdeki Şeytan:  Kuyucaklı Yusuf ve İçimizdeki Şeytan beni en çok etkileyen kitaplarıdır. İnsanın kendinden kaçarken yarattığı bahaneler konusunda yazdıklarına katılmamak imkansız.     

"Halbuki ne şeytanı azizim, ne şeytanı?  Bu bizim gururumuzun, salaklığımızın uydurması...  İçimizdeki şeytan pek de kurmaca olmayan bir kaçamak yolu...  İçimizdeki şeytan yok... İçimizde aciz var... Tembellik var... İradesizlik, bilgisizlik ve bunların hepsinden daha korkunç bir şey: hakikatleri görmekten kaçmak itiyadı var... Hiçbir şey üzerinde düşünmeye, hatta bir parçacık durmaya alışmaktan gevşek beyinlerimizle kullanmaya lüzum görmeyerek nihayet zamanla kaybettiğimiz biçare irademizle hayatta dümensiz bir sandal gibi dört tarafa savruluyor ve devrildiğimiz zaman kabahati meçhul kuvvetlerde,  insan iradesinin üstündeki tesirleride 
arıyoruz. " 


Ahmet Hamdi Tanpınar / Saatleri Ayarlama Enstitüsü; Hani diyor ya büyük edebiyatçı Tanpınar "Ne içindeyim zamanın ne de büsbütün dışında.." İşte bu kitap da zaman dışında, hayal ötesi bir kitap. Psikanaliz, paranormal aktiviteler, felsefe ve daha fazlası. Tekrar okunası bir kitap.

  "Korku... Korku ve insan, korku ve insan talihi, insanın insana hücumu, o hiç yere düşmanlık. Fakat neyi aldatabilirdim, kime anlatabilirdim? İnsan neyi anlatabilir? İnsan insana, insanlara hangi derdini anlatabilir? Yıldızlar birbiriyle konuşabilir, insan insanla konuşamaz."
"Sanki bir deniz altı kovuğunda yürüyormuşum gibi bir türlü kavrayamadığım fikirler, bilgi kırıntıları ayaklarıma dolaşıyor, her kımıldadıkça köksüz asabiyetler, süreksiz ümitler, yersiz inançlar çürümüş yosunlar gibi kollarıma ve vücuduma sarılıyor, beni  daha derinlere doğru çekiyor, gözlerimi her açtıkça ucunu bucağını göremediğim heyula davalar yarı karanlıkta üzerime saldırıyorlar.Sonra hepsi birden bir mürekkep balığı gibi kendi savurdukları dumanın içinde kayboluyor"....


Fakir Baykurt / Tırpan; Okuduğum ilk çocuk edebiyatı dışında roman Fakir Baykurt'tan "Keklik"'ti. Küçük yaşlarda büyük bir merak ve hevesle tanıştım büyük yazarla. Anadolu insanın yalın ve gerçek bir biçimde tüm duygularının çıplaklığıyla işleyen harika bir anlatıma sahiptir. Tırpan'da çocuk gelinler konusu en dramatik haliyle işlenmiş. Başka severim bu romanı. 

" Gel ninem Zakey! Ben Uluguş'um Yoksulum!Yalnızım! Allah'ım da yalnız. Allah'ım da yoksul. O bir şeyi parayla satmaz ki, nasıl varsıl olsun? Allah'ım oğullarını, kızlarını uçurmuş! Kimi kimsesi kalmamış yanında! Yapayalnız! Benim gibi yalnız! Hem de yoksul!.

Keyifli okumalar:)





Yorumlar

  1. Hepsi de çok kıymetli kitaplar ve güzel alıntılar.
    Teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Daha sık alıntı paylaşımı neden yapmıyorum diye sordum kendime. Ne güzel fikirler aşıladın bize. Ben teşekkür ederim Ezgi :)

      Sil
    2. Ben teşekkür ederim ne demek :)

      Sil
  2. Ne güzel alıntılar yapmışsın.
    Meydan okumanın bugünü yeni keşifler demekti benim için...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder