Moskova'dan Bildiriyorum



         Şimdiki aklım olsa şu bölümde okurdum dediğin bir dal var mı, Anlat bakalım neymiş ? diye sormuş Ezgi bizlere. Yine bir zaman yolculuğuna çıkalım o zaman.

        32. Gün fırtınası ekranda fırtına gibi estiği yıllarda ben de herkes gibi  Mehmet Ali Birand ve ekibini hayran hayran izlerdim. Günümüz gençleri Youtube Fenomenlerini konuşurken, benim yaşıtlarım Berlin Duvarı'nın yıkılmasını, Gorbaçov'un Perestroykasını , Thatcher'a neden Demir Leblebi dendiğini konuşurduk. Konular kimi zaman sıkıcı olsa da Birand'ın sunumu, röportajları her yaştan insanı büyük bir dikkatle tv başına çekerdi. 

        Benim hayalim de 32. gün fırtınasına kapılan, acar bir muhabir olmaktı. Merhaba Ben Esra Ateş,  Tel-Aviv'den, New York'tan, Moskova'dan bildiriyorum diye milyonlara seslenmek isterdim.  Üniversiyete giriş sınavında ilk tercihlerim gazetecilik, sonra psikolojiydi. Derken Psikolojijk Danışmanlık ve Rehberlik Bölümü'nü kazandım, sonrası 99'dan bu yana severek işimi yapıyorum. İş değil, yaşam tarzı oldu esasen. Evde de iki çocuk olunca çocuk psikolojisi hayatımın odak noktası haline geldi. Üniversite tercihimde istemediğim, rastgele hiç bir bölümü yazmadığım için sonuç benim için hüsran olmadı.

        Muhabirlik hevesim, hep içimde durur. Beni Blog yazmaya teşvik eden sebeplerden biri de budur belki de. 

        Mutlu haberler karşınıza çıksın hep.

Yorumlar

  1. Senden acar bir muhabir olabilirmiş aslında ;) Ama sonuçta yaptığın işi sevmen de çok büyük bir ayrıcalık bence.
    Sevgilerle.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Arkadaşlarım da aynını söyler, çok teşekkürler. Benden geçti ama öğrencilerime güzel kapılar açarım inşallah ;)

      Sil

Yorum Gönder