Denize Doğru

          

        Meydan okumanın 4. gününde konumuz ;
 Hava nasıl olursa olsun, yürüyüşe çık bugün, o gün gözüne ne güzel göründüyse bir kaç fotoğraf da çek, anlat bakalım neler oldu ? 
         
          Deniz bana huzur verir. Yakınında olmasam da uzaktan bir bakış atmak bile kendimi iyi hissettirir. O sonsuz maviliğe bakmak her zaman güven verir bana. Hani bir çok insanın şikayet ettiği denizin kumunu bile severim. Yazdan kalma  şortumun cebinden yere dökülen kum beni kızdırmaz, aksine mutlu olurum. Hele ki çam ağaçlarının gölgesinde denizle bakışmak ne büyük bir nimettir insana. 
Orhan Veli de benim gibi düşünüyor anlaşılan. Diyor ya, Açsam Rüzgara şiirinde;

Ne hoş, ey güzel Tanrım, ne hoş

Mavilerde sefer etmek!

Bir sahilden çözülüp gitmek

Düşünceler gibi başıboş.

....

           Böyle huzur dolu mekanlarda anda kalmaya çalışıyorum. Yani Pembe Fili düşünmemeye, yeşilin, mavinin tadına varmaya çalışıyorum. Ama okullar açılıyor, dersler, ödevler, toplantılar, projeler aklımda uçuşup duruyor, zihnimde alarmlar çalıyor. Sonra Bilinçli Farkındalık geliyor aklıma. Güzel ve temiz bir nefes alıp tekrar bulunduğum yere getiriyorum zihnimi. Kolay mı, değil. Başaracak mıyım, evet.

             Ahşap döşemelerin çıkarttığı gıcırtılar oldum olası çok hoşuma gider. Salıncakta sallanır gibi hissederim. 

              Karşıma bu dev kabak çıkınca herhalde Külkedisi'nin kabak arabası buydu dedim. İçine rahatlıkla sığılır hani. Hayaller Limuzin ,hayatlar kabak...

           Okullar açılıyorsa, enerji gerek. Hem evdeki hem okuldaki çocuklarıma hazır ve nazır olmalıyım. Kendim için değil canım. Yanlış anlaşılmasın. 

             İkinci dönem tüm öğretmen, öğrenci ve ebeveynler için bal gibi, lokum gibi geçsin. Sağlıcakla...