Çıngırak Telefona Karşı

         
           Eskiden çok eskiden değil ama biraz yeniden çıngırak diye bir bebek oyuncağı vardı, bilmem hatırlar mısınız? Hani içinde renk renk boncuklar, salladıkça şıngır mıngır ses çıkarırdı. Bebeklere mama yedirirken, oyalarken kullanılan çıngırak şimdi tarihin tozlu sayfaları arasında.

             Çünkü artık akıllı telefonlar var. Parkta, durakta, hastanede, pastanede ,  her yerde anne babalar ellerinde çıngırak yerine akıllı telefonlarını sallıyorlar. Dünyaya geleli daha bir kaç ay olmuş bir bebeğe her gık dediğinde sihirli ekranı çıngırak gibi sallayan  o anne baba çocuğunu etkisiz hale getirmenin mutluluğu içinde. Özellikle AVM'lerde rastlamak mümkün bu tarz görüntülere. Mama yedirirken cep telefonundan çocuğa çizgi film izletmek  daha konforlu bir gezinti için minik bir rüşvet oluyor haliyle.

              Bebeğini etkisiz hale getirmenin bedeli ne olabilir diye diyecek olursak.

  •  Öncelikle bebek yemek yerken ekrana bağımlı olduğu için yemeğiyle ilgilenmez. Sadece ağzını açıp kapatan çocuk, yemeğin verdiği tada dikkatini veremez. İstenildiği kadar süpersonik taktiklerle pişirilmiş , GDO değmemiş bir tabak olsun, beyin o anda doyduğuyla değil, izlediği ile ilgilenecektir. 
  • Her ağladığında eline tablet ya da akıllı telefon tutuşturulan çocuk ailesinde bir emir komuta zinciri başlatmış olur. Anne baba edilgen, çocuk etken hale gelirken bu oyunun galibi akıllı telefon ve tablet endüstrisi olacaktır. Aile içi iletişime daha başlamadan yara almaya başladığından ev içindeki ahenk olumsuz etkilenecektir. 
  • Son zamanlarda anne babalara ürün satmak isteyen piyasa yöneticileri her ürünün başına "Eğitici" ünvanını yapıştırıveriyor. Bebekler için eğitici etiketiyle binlerce oyun cihazlara indirilmeyi bekliyor. Anne babalar, bebek oyalanırken eğitim de görsün düşüncesi ile yavrularına bu oyunları zevkle oynatıyor. Hayatının ilk yıllarında hiç bir cihazın vereceği hiçbir eğitime hiçbir bebeğin ihtiyacı yoktur. Dokunsun, bozsun, kırsın, döksün. Ama hayatı çocuklar hissederek yaşasın. Aksi takdirde çocuklar hiçbir yaşam becerisi kazanamadan hayata başlayacaktır. Akademik zeka da duygusal zeka da olumsuz etkilenecektir. 
  • Enerjisini gerçek oyunla değil, sanal oyunla harcayan çocuk yeterince rahatlayamadığı için kendini huzursuz ve gergin hissedecektir. Sonrasında, daha fazla oyun indir anne, daha fazla, daha fazla....
  •  Tabii bu arada durumun yarattığı sağlık sorunları için de Çocuk Sağlığı Uzmanları'na kulak vermek gerek.


                Evet, bebeği etkisiz hale getirmenin bedeli sanılandan daha ağır. Teknoloji kullanımına başlama yaşı azaldıkça empati becerisi de  azalıyor. Sadece çocuklar değil tabii onların model aldığı büyüklerin de teknoloji bağımlılığı ailenin kimyasını ne yazık ki bozabiliyor. Teknoloji, elbette gerekli. Ancak bebeklik çağına indirmek minik omuzlardaki ağır bir yük sadece. 

               Çıngırak masumluğu teknolojinin bilgiçliğiyle savaşırken , çocuklara ne olur, doğru rehber olalım. 

Görsel www.pinterest.com/pin/428475352030637018
www.pinterest.com/pin/104849497547783832

Yorumlar

  1. Eline koluna yüreğine bilgine sağlık . Şahane bir yazı hazırlamışsın Esracım. Çok teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beğenmene çok sevindim Füsunum. Ah çok doluyum aslında bu konuda. Birazcık fikirlerimi yansıtabildiysem ne mutlu bana :))

      Sil
  2. Ah nasıl da güzel yazmışsın! Bravo!

    Acayip sinir oluyorum. Her yerde görüyorum, bence sadece bebekler değil çocuklar için de çok tehlikeli. Yemek yerken beraberinde başka bir şey yapmanın en kötü yanı aslında çocuğun ne yediğini bilmeden yemesi ve damak zevkinin gelişmemesi. Ben iki oğlanı da büyütürken yemek zamanı yemek zamanıydı bizim için. Asla tv karşısında, cep telefonuyla vs. beslemedim ki zaten eli kaşık tutan çocuk kendi kendine döke saça yedi.
    Şu ana dönersek evet teknoloji var hayatımızda. Ama restoranda ya da evde yemek yerken, arkadaşlarla buluşulduğunda vs. kullanmalarına izin yok bizde. Bu doğrultuda teknolojiyi etkin kullanmalarını da öğretmemiz gerekir diye düşünüyorum. Aksi takdirde ne oyunların sonu var, ne filmlerin, ne videoların...
    Bebeğin eğitilmeye gerçekten ihtiyacı yok, hele ki cep telefonlarıyla. Bebeğin ilk yılları güven ve sevginin temellerinin atıldığı yıllar bunu hepimiz biliyoruz. Bana kalırsa bu tarz aileler kendilerini eğitici adı altında bilerek kandırıyorlar. Çünkü işlerine öyle geliyor, çünkü rahat yemek yemek istiyorlar, çünkü bir kahve daha fazla içmek istiyorlar...

    Daha yazacak çok şey var da neyse artık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Semi keşke herkes bu hatanın farkında olsa. Ama bu yazıyı hazırlarken Google Play Store'da bebek oyunları yazıp araştırdım. Aklım durdu resmen. Yüzlerce oyun var, onu anladık da. Ama bir de yorumları okuyunca hepten delirdim. İnsanlar ne kadar mutlu bu oyunlar sayesinde. Bir de ballandıra ballandıra bebeklerinin beğendiğinden bahsediyorlar. Bu işin çığırından çıktığını işte o an anladım. Ama, dediğin gibi insanlar için kolayına kaçıyor. Çünkü insan rahata çabuk alışıyor. Ama ebeveyn olmak o kıymetli konforumuzdan biraz da olsa vazgeçmek demek aslında.

      Sil
    2. Semi keşke herkes bu hatanın farkında olsa. Ama bu yazıyı hazırlarken Google Play Store'da bebek oyunları yazıp araştırdım. Aklım durdu resmen. Yüzlerce oyun var, onu anladık da. Ama bir de yorumları okuyunca hepten delirdim. İnsanlar ne kadar mutlu bu oyunlar sayesinde. Bir de ballandıra ballandıra bebeklerinin beğendiğinden bahsediyorlar. Bu işin çığırından çıktığını işte o an anladım. Ama, dediğin gibi insanlar için kolayına kaçıyor. Çünkü insan rahata çabuk alışıyor. Ama ebeveyn olmak o kıymetli konforumuzdan biraz da olsa vazgeçmek demek aslında.

      Sil

Yorum Gönder