Kablosuz Bağlantısız Hayaller



       Bazen diyorum,  pılını pırtını topla. Var git uzaklara. Uzaklar derken başka bir şehir ya da ülke değil.  Başka bir boyuta, daha doğrusu doğanın bağrına sıfırdan bir hayat kurmaya.  Çokla değil,  azla yetinmeyi hayal etmek de varmış bu dünyada.  Şarj aletlerinden azade olmak ,  kablosuz bağlantısız bir hayat sürmeyi istemek delilik belki de.  Parmak uçlarında yüzlerce oyun, sohbet ortamı,  daha doğrusu koca bir galaksi varken neden mi tüm bunlardan vazgeçmek istiyorum.
       Teknoloji öyle büyülü bir pasta ki, insan büyük bir iştahla büyük ve lezzetli dilimleri yerken bir yandan da hiç doymayacağını  sanıyor. Daha fazlasının da  fazlasını isterken buluyor sonra insan kendini. Bu öyle kırılmaz bir döngü ki,  çalışıp, hayatı daha kolaylaştırdığını sandığımız  teknolojik bebeklere sahip olmak için yaşadığımızı düşünüyorum bazen. Doğadan, yeşilden adım adım uzaklaşırken akıllı cihazlarımızdan çiftlik oyunları oynamaktan da geri kalmıyoruz bir türlü.
         Al,  mutsuz ol dönüşünü şöyle çıt diye kırasım var gayrı.  Taşı tarağı, çoluğu çocuğu atsam çıkınıma, varsam yollara ne olur sanki.  Cep telefonumu, tabletimi  yani şarj işe çalışan herşeyi geride bırakıp çıplak ayaklarımla şarj olup mutlu olabileceğimi tüm dünyaya haykırabilmek arzusundayım işte.
          Çarşafları beyaz sabun kokan, küçük pencerelerinde kanaviçe desenli perdeleri olan ,ahşap döşemelerinden çam kokusu yükselen bahçeli, tavuklu, keçili bir hayat... Emekli olduktan sonra kurmak istemiyorum böyle bir hayatı aslında. Çocuklarımı yalın ayak ,avluda tavukların peşinden koştururken görsem, özgürlüğü hissettiklerini hissetsem fena mı olurdu hani
           Hayaller, hayaller...  Ama belli mi olur belki bir gün gerçek olur.


Yorumlar

  1. Bugün galiba üçüncü kez bu tarz bir yazı okuyorum, herkeste bir kendini doğanın kucağına atma isteği.:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bizi bu güzel havalar mahvetti de ondan galiba. Bahara özlem beni memuriyetimden de edecek bu gidişle , ona yanarım :))

      Sil
    2. İşte bu benimde kabuk bağlamayan yaram.:)) Hava güzelken işe gidesim gelmiyor, üstelik ben Bolu'dayım ve kendimi doğanın kucağına atmam sadece yarım saatlik uzaklıkta.:)

      Sil
  2. Zor bir hayal , insan o hayalin gerçekten içine girince sudan çıkmış balığa dönüyor.Az buçuğunu kısa süreliğine yaşadım. Ben de hayal ediyordum, yaşarım diyordum ama ı ıh.. Bu keşmekeşe alışmışız galiba. :)) En güzeli biraz öyle biraz böyle galiba :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında haklısın Füsuncum . Ama bu ara o kadar sıkıldım ki, çoluk çocuk herkesin elinde bir akıllı bıdı bıdı. İsyan noktasına geldim doğrusu. Ama ne ironiktir ki, duygularımı da teknoloji sayesinde paylaşabiliyorum. Demek neymiş, biraz öyle, biraz böyle :))

      Sil

Yorum Gönder