Aşk, bir kırmızı elmanın yasağında başladı. Adem ile Havva'nın Dünya macerasının vesilesi aşk olmuş, elma bahane. Nesilden nesile kadın ve erkek hep bir yarım elma olmuş, diğer yarısını aramanın peşinden koşmuş. Kimi zaman savaşlar yapılmış uğruna , diyarlar fethedilmiş kimi zaman da ozanın sazının teli olmuş da Mühür gözleri ellerden kıskanmış. Tac Mahal'e bürünmüş aşk kimi zaman, Ay'ı gökyüzünde kıskandırmış. Uğruna Krallıklar reddedilmiş, kılıçlar çekilmiş, fermanlar yazılmış, kitaplara sığmamış, dağlar delinmiş aşk ile.
Yaşına başına bakmaz da alır götürür insanı. Tüm aşıklar aynı yaştadır. Çünkü elma herkes için aynı tattadır. Kalbi iki katı fazla çarpar aşık insanın. Bir sevgili bir de aşkı için. Yani aşk kendi kalbinden vazgeçip, kendini başka bir kalbe emanet etme halidir.
Tarifi için en çok uğraşılıp da hak ettiği kelimeleri binlerce yıldır hala bulamamış olan tek kelamdır aşk. Nasıl olduğu, kime olduğu önemli değil . Ama olacaksa öyle satır arasında , fısıltıyla değil, yürek dolusuyla olacak, kalp sancısıyla , büyük harflerle olacak AŞK.
Ne kadar güzel yazmışsınız Esra Hanım, elinize sağlık.
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim, beğenmene çok sevindim:))
SilKesinlikle mükemmel bir yazı olmuş. İçten.. sıcak..
YanıtlaSilBüyük harflerle TEŞEKKÜR EDERİM hayalperestim:)
Sil