ANNE BABA BENİ DİNLE!!!


           Anne babaların çocuklarıyla ilgili sık söyledikleri bir söz vardır;'Çocuklar büyüdükçe, dertleri de büyür'. Özellikle ergenlik dönemindeki çocuklardan bahsedilirken kullanılır bu serzeniş. Halbuki genç cephesinde durum bambaşkadır. Üstlerinde yaşları büyüdükçe artan bir baskı olduğunu ve buna bir anlam vermediklerinden şikayetçidirler. İki taraf da davalı, iki taraf da davacıdır artık. Ortak hayallerin yerini ortak endişeler almıştır. Bizim çocuktan adam olmaz, benden adam olmaz. Karşılıklı çatışma yerini karşılıklı yenilgiye bırakır sonunda. Zamanın kaçınılmaz duraklarındandır çatışmalar. Ama zorlu sınavı itici bir güce çevirmek için hayata dair püf noktalarını atlamamak gerekir aslında. 
Anne babaların sıkça yaptığı yanlışlardan biri nasihat vermektir. Nasihat verirken, gence 'senin aklın almaz, aslında doğrusunu biz biliriz' ,'bizim zamanımızda böyleydi', 'bizi utandırma' tarzında bir yaklaşım seçildiğinde sonuç hiç de anne babanın beklediği gibi olmaz. Gencin seçimlerinde yanlışları fark edip, onu uyarmaya çalışmak elbette koruma güdüsünden gelen en masum yaklaşımlardan biridir ebeveyn için. Genç tepki gösterip, sonuç bir iletişim kazasıyla sonuçlanabileceği gibi; dinler görünüp gizlice kendi bildiğini okumaya devam da edebilir.
Çocuğun hayat kılavuzu anne babasıdır. Ama bu kılavuzu zor okunur bir şekle sokan da kolayca anlamasını sağlayan da yine anne babasıdır. Genci dinlemekle başlar tüm zorlukları yenmek. Gözünün içine bakarak, kendini onun yerine koyarak, artık beş yaşında olmadığını hatırlayarak. Evladını gerçek anlamda tanımayan ne çok ana baba vardır. İlgi sinyallerini sadece çocuğu tehlike alarmı verdiğinde çalıştıran bir çok ana baba olduğu gibi. 
Onu tanımaya çalışmak, ortak zevkleri keşfetmek  daha rahat bir iletişim sağlayacaktır halbuki. Aile kaçması gereken dört duvar halin geldiğinde gerçek tehlikenin kollarına ellerimizle çocuğumuzu bırakmış oluruz aslında.
Anne babalık , kahramanlıktır aslında hayat denen mücadelede. Ama cephede kazanayım derken masa başında savaşı kaybeden yetişkinleri de unutmamak gerekir.  
Uzlaşmak için çocuğu tanımalı , tanımak için dinlemeli, dinlemek için ön yargıları kırk kilitli sandıklara saklamak gerekli.  Tanıdıkça karşılıklı  olarak sevginin arttığını hissetmek emeklerinizin mükafatı olacaktır adeta...

Yorumlar

  1. aslında en zor meslek olmalı anne baba olmak :)iyi bir evlat yetiştirmek için uğraşıyoruz hepimiz :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet filiz, bu zorlu anlarda sabrımız en büyük yardımcımız aslında:)))

      Sil
  2. Blogunu< çok hoş, farklı, faydalı...Elinize sağlık. Memnun oldum bu arada :)

    Sevgiler

    Emre Bora'nın annesi...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. çok teşekkür ederim, tanıştığımıza çok memnum oldum :)))

      Sil
  3. dinlemek aslında ne kadar önemli..yanılmıyorsam Mustafa Topkara'nın ''Herkes için Mutlu Evlilik'' isimli kitabında da yer alıyordu dinlemenin önemi..sadece çocuk-ergen değil, biz yetişkinlerdeki önemi de yadsınılmaz..

    YanıtlaSil
  4. Gülşah, bahsettiğin kitabı ben de okuyacağım. Dinlemek, hepimiz için gerek. Ama ailelere en çok örnek olmak için gerek. Güzel yorumların için teşekkür ederim, bloguma renk kattın:))))

    YanıtlaSil

Yorum Gönder