Ne Seneydi Ama

     

     Kocaman bir okul döneminin daha sonuna geldik. Bu sene annelik maceramın en zorlu senesi oldu aslında. İki erkek çocuktan biri üçüncü sınıfa giderken diğeri birinci sınıfa başladı. Aslında anormal bir durum yok . Yani  en azında yazarken öyle görünüyor.
 
         Ama evin abisi Orhun  büyüme telaşında. Tabii yaş 9'a tekabül edince daha bir asi, sert bakışlı ve haşin olabiliyor insan. Ona haliyle çok ses  çıkaramıyorum. Çünkü ben bir minik Ege Fırtınası
ile daha çok meşgulüm. E tabii Orhun'un dersleriyle fazla ilgilenmediğim için inceden bana gönül koyduğunu ve çaktırmamaya çalıştığını da hissediyorum. Abi olarak fedakarlık yaptığını düşünüyor minik delikanlı . Tabii babası yardımcı oluyor, ilgileniyor ama annenin yeri başkadır.  İşte bu ve buna benzer durumlar vicdanıma 1000 tonluk bir gülle oturtuyor. Ben nereden bilirdim anne olmanın yüreğinde tonlarca gülle taşımak demek olduğunu.
   
       Tabii bir de aralarında iki yaş olan erkek kardeşlerin iktidar savaşları var. 'Benim Egom seninkini yer' tarzı yaklaşımlara da bu sene evimizde sıkça rastladık. Çözümü buldum ama. Aralarındaki hiç bir çatışmaya hakemlik yapmadım. Her şikayet başvurusunun yanında bir de çözüm önerisi zorunluluğu getirdim. Arada bir ciddi anne rolümü de takınmam gerek di mi ama?

     
       Bir yandan da Ege'nin oyun çağı çocuğundan okul çağı çocuğuna geçiş döneminde yaptığı türlü artistlikler de tuz biber ekiyor gülleli kalbime. Ödevi , beslenmesi, arkadaş çatışmaları ve derken 1. sınıf annesi olmak ne demekmiş bu sene tüm hücrelerime varana dek çok iyi anladım. Öyle ki lale görsem aklıma 'Ela lale al' geliyor artık.
       
       Ama ailecek bir okul yılının sonuna daha geldik. Çok yorulsak, çatışsak, kırılsak da iyi bir takım oyunu çıkarttık. Aile olmak da bu değil midir zaten? Birbirine inanarak, güvenerek yol almak. Elbette karşımızda daha zorlu okul dönemleri, sınavlar, ergenlikler , kırgınlıklar var. Olsun, varsın olsun. Her dönemin kendine has zorlukları elbette var. Ama güzellikleri de var. 1. sınıfa giden Ege'den  Anneler gününde 'Seni Seviyorum Annecim' yazan bir kart almak, birlikte favori çizgi filmimizi izlemek,   yorgun omuzlarıma minik parmaklar tarafından yapılan masaj ve daha niceleri.

         Biliyorum, hayatım onlar büyüdükçe daha kaygılı bir hal alacak. Ama biz de daha güçlü ve daha mutlu bir hal alacağız.




Yorumlar