YASAKLAR DİYARINA HOŞ GELDİNİZ

   
        Uzun zaman bekledikten sonra mutlu sona ulaşır taze anne ve baba. Küçük yavrularını kucaklarına ilk aldıklarında bulutların üstünde hissederler kendilerini. Bebeğin ilk doğduğu günlerde hatta saatlerde kadın ve erkek  ne kadar ilgili ve mutludur bebeklerine karşı. Zaman ilerledikçe anne ve baba öğrenir ki, bu mutluluk tablosunun çerçevesi toz pembe değilmiş. Bebek ne kadar da inatçıymış, yaramazmış, sağı solu kurcalamadan durmazmış. Sanki aylardır yavrularının yürümesi için , yeni şeyler öğrenmesi için canla başla didinen onlar değilmiş gibi. Bu çocuğa çok yüz veriyorsunuz. Benim çocuğum olsa ah neler yapardım. Bak ileride pişman olursun diye başka kafaların sesleri komut olarak canlanmaya başlar kadının ve erkeğin zihninde. Ve yasaklar diyarına uzun bir yolculuğun bileti de kesilmiş olur çocuk için.
       Oyuncağı ağzına götürmek istese, anneden hızlı bir hamle gelir pamuk eline bir cıs kondurulur hemen. Yemekten önce çikolata ister. Güzeller güzeli anne yüzünü buruşturur ve işaret parmağını kızgınca sallar. Tuvalet eğitimi esnasında ortalığı batırdığında da pamuk poposuna okkalı bir şaplak konduruluverir. Neden mi? Yasak da ondan. Sonrasında neler mi oluyor:  
      İletişimden kastı;'Kızdığın zaman dürt, vur, ötele, itekle'yi öğrenen çocuk parkta, okulda, sokakta arkadaşlarına benzer davranışlar sergilemeye başlıyor. Kalemini izinsiz mi aldı birisi, vay onun haline. Daha sonrasında, damgalama sürecine girilir. Önce evin en yaramazıydı, sırasıyla  akraba çevresinin , sınıfın ve okulun en söz dinlemeyen çocuğu haline geliverdi yıllar önce dünyaya gelen kanatsız melek. 
       Farkında olmadan nasıl mesajlarla büyütüyoruz çocuklarımızı. Uzlaşma, anlaşma, paylaşma gibi terimleri laf arasında konuşup duruyoruz da gerçek hayatta neden uygulayamıyoruz? Çocuklarımızı korumak için yasaklar koyuyoruz. Haliyle hayatının ilk yıllarında yasak kelimesine anlam yükleyemeyen çocuğa ufak tefek örselemelerle de zarar veriyoruz. Terbiye mi ediyoruz. Hayır kendi terbiyemiz neyse onu gösteriyoruz.
      Kendinden güçsüz birine sözünü geçirmek için zor kullanmayı, herkesin kafasına göre kurallar koyabileceğini , uymayanların ise cezalandırılacağını öğretiyoruz.   ' Bazen anne babalar bu eleştirilere zamanımız kısıtlı, hem işe hem eve hem çocuğa yetişemiyorum. Bu yüzden de kestirmeden kızıp, yasaklar koyuyorum ' diyor.
     Sevgili anne babalar, karar sizin elbette. Ama unutmayın ki en kestirme yol her zaman en tehlikeli yoldur...  

Yorumlar

  1. Çok büyük sorumluluk çocuk yetiştirmek. yazdıklarınızı okuyunca kendimi ve yeğenimi düşündüm -çocuk olmayınca-, cidden yürümesini falan beklerken etrafı karıştırmaya başlaması ile konulan yasaklar. Yürümesiyle yasakların çoğalması. Çok yorucu... :) Zor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında her ilişkide olduğu gibi çocuk yetiştirmenin de bir kimyası var Hayalperest. Biraz güdüsel, biraz sabır , biraz da empati.... Zor , yorucu ama doğru formülü yakalayana ne mutlu diyorum:)

      Sil
  2. Ne güzel yazmışsın, maalesef bu bilince sahip kişi o kadar az ki. Kolayına ne gelirse onu yapıyorlar. 1,5 ay sonra bizim ufaklık gelince bakalım biz nasıl anne baba olucaz :) Merakla beklemekteyim...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eminim çok şanslı bir bebeğin olacak Özge. Olumlu enerjini öyle çok hissediyorum ki. Ben de merakla sizin ufaklığı beklemedeyim şimdi:))

      Sil
  3. bu postuna bayıldım bence heryerde paylasmalısın canım.gecen gun ıkeada kuzum oynuyor bır kızda elınden hersyeı alıp bagırıyor ve annesı sadece yapma kızım gıderız dıyor fakat ıcraat yok kuzumda oylece bakıyor kıyamam cunku o paylasmayı ogrendı vurmayı ıtmeyı bılmıyor....anneler ve babalarda bıtıyor hersey bak yıne sınırlendım.... canım bu aada senı cekılısıme bekleırm...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canım, beğenmene çok sevindim. Keşke her anne senin kadar duyarlı ve hassas olabilse. Çocukların suçu yok tüm sorumlu anne babalar. Ah kendilerini bir eleştirebilseler. Bak ben de sinirlendim. Geliyorum hemen sana :))

      Sil
  4. sonunda verdiğin mesaj tek kelime ile harika canım süpersin.bizde kızımızı paylaşımcı uyumlu uetiştirmeye çalışıyoruz ama yukarda yaseminin dediği gibi en basit bir top havuzunda bile çocuklarımızı iteleyip elindekini almaya çalışıyorlar.çünkü ebeveynlerde öyle olmasını istiyorlar şiddete eğilimliler zaten

    YanıtlaSil
  5. tamamen katılıyorum, zor kullanılarak yetiştirilen çocuklar zor kullanmayı öğreniyorlar ve zamanla ve ilerleyen yaşlarıyla daha önce kendilerine zor kullananlara karşı yönlendiriyorlar içindeki öfkeyi. Böylelikle şiddetin, zorbalığın önüne geçemiyor sadece mücadele etmek zorunda kalıyoruz...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder