tag:blogger.com,1999:blog-22566170608414579182024-03-05T18:45:50.641+03:00ESRA'DAN DÜNYA'YA!!!Esra Atesakinhttp://www.blogger.com/profile/03533486363523959078noreply@blogger.comBlogger661125tag:blogger.com,1999:blog-2256617060841457918.post-80342697363262488712021-03-12T13:51:00.001+03:002021-03-12T14:01:14.983+03:00STRESLE MÜCADELE TİMİ <div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhb3zO_8W7O7yTbhiGKihdkiD_rl19P7Fb-3BjGqfSOf2wvvTesiTfvU8unToZYbKdj37TrSURiimx3-0_rqvWNgeRa32PboBr85DqWK-De_4OVkvQSRddT0PsQITc3DxbqlGGmyeBNVsfE/s567/703f1fa4b113a372b7c4eac8b541cf63.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="567" data-original-width="450" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhb3zO_8W7O7yTbhiGKihdkiD_rl19P7Fb-3BjGqfSOf2wvvTesiTfvU8unToZYbKdj37TrSURiimx3-0_rqvWNgeRa32PboBr85DqWK-De_4OVkvQSRddT0PsQITc3DxbqlGGmyeBNVsfE/w318-h400/703f1fa4b113a372b7c4eac8b541cf63.jpg" title="https://pin.it/1Qx4y3Q" width="318" /></a></div> Yaşlı Dünyamız tam 1 senedir dev bir stres topuna dönüştü. Korkuyoruz, kaçıyoruz, çatışıyoruz, bunalıyoruz. Beden sağlığını korumayı başarsak da ruh sağlığımızda derin izler açılıyor. Bazılarımız sevdiklerini kaybetti, bazılarımız hastalığı ağır geçirdi.Maddi, manevi kayıplar verildi. Yitirilen dört mevsim,365 gün sonrasında ortak noktamız, hepimiz yorgun olduğudur. Covid-19 sonrası tıbbi desteğin yanı sıra psikolojik desteğin de ne kadar elzem olduğu fark edildi. <div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhaXk-BX2rXaybKr4qtlRYxbwkMjw9m1PhdB4JA9FinYSgbZpfNCwmjgdQT2BWUJiplK5gk8IyjG3rjizML2LwzJ1hJpmDi_Mb0UAMpZN9WIrBLZe7QHe6MWR3ayhkfM3sSXCF2Vvgv-w9y/s2048/ruh+sa%25C4%259Fl%25C4%25B1%25C4%259F%25C4%25B1.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="2048" data-original-width="1830" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhaXk-BX2rXaybKr4qtlRYxbwkMjw9m1PhdB4JA9FinYSgbZpfNCwmjgdQT2BWUJiplK5gk8IyjG3rjizML2LwzJ1hJpmDi_Mb0UAMpZN9WIrBLZe7QHe6MWR3ayhkfM3sSXCF2Vvgv-w9y/s320/ruh+sa%25C4%259Fl%25C4%25B1%25C4%259F%25C4%25B1.jpg" /></a></div><div><br /><div> Zorlu mücadele devam ederken dikkatimi çeken en önemli nokta, herkesin stresle mücadele için yöntemler araması oldu. Basında, sosyal medyada ruh sağlığı uzmanlarına daha fazla yer verildi. Yayınlanan kitaplar arasında çok satanlar, ruh sağlığını korumaya yönelik mesaj veren kitaplar oldu. Hatta TV dizilerinde bile psikolojik destek alan ya da almaya ihtiyacı olan insanların hikayeleri ele alındı. Pandeminin ilk zamanalarında insanlar gökten düşen ilk çamaşır suyu tanesiydi, şimdilerde durum biraz değişti. Hijyen yine başımızın tacı elbette. Şimdi hepimiz Stresle Mücadele Timi'nin gönüllü üyesiyiz. İnsanlar kendilerini bu kriz ortamında sakin tutmayı sağlayacak yöntemlerin arayışında. Psikolojiye ilginin arttığını görmek sevindirici. Toplum bu konuda gelişiyor. Buna ihtiyacımız var. Sakin kalmaya, krizi yönetmeye, dürtülerimizi kontrol etmeye ihtiyacımız var. Ruh sağlığı uzmanlarını daha dikkatli takip etmek en doğru rehber olacaktır. </div><div>Adaçayı yakmak, sirkeli suyla temizlik yapmak iyi geliyorsa, o da olur. Yeter ki endişe ve paniği kontol altına alın.Keşke tüm kötülükleri adaçayı yakarak başımızdan salıversek.</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi2EWa-qwv-xuaXteuEuTW2eZTpBQvMbFanhky7CUOR2HvA2z87NPGgeR058SzDCVzSaYnoO-KfOCW-clknnOk5OdhQEnbd-VLDWudaCWgScO3EA4l8DGnQjRYNf4yKD5LiazIVdxsgIUKA/s2048/IMG_20210209_124011_142.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="2048" data-original-width="1710" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi2EWa-qwv-xuaXteuEuTW2eZTpBQvMbFanhky7CUOR2HvA2z87NPGgeR058SzDCVzSaYnoO-KfOCW-clknnOk5OdhQEnbd-VLDWudaCWgScO3EA4l8DGnQjRYNf4yKD5LiazIVdxsgIUKA/s320/IMG_20210209_124011_142.jpg" /></a></div><div><br /></div><div> İnsanlar tehditle karşılaştıklarında don, savaş, kaç seçeneklerinden birini uygular. Savaşı seçen insanlar sadece beden değil, ruh sağlığını da korumaya yönelik seçenekler aradı. Bilinçli farkındalık, meditasyon, anda kalmak, pozitif psikoloji, potansiyeli keşfetmek, empati, akış konuları daha sık araştırılıp, üstüne konuşulur oldu. Gözlemlediğim bir diğer nokta da; insanlar sadece kendi ruh sağlıklarını korumaya yönelik araştırmalar içinde değiller. Anne babaları, çocukları, arkadaşları için de araştırma yapan insanlar var. Doğan Cüceloğlu' nun tabiriyle "Biz Olmak" da bunu gerektiriyor zaten. Doğan Hoca'nın kaybı toplumun her kesiminden insan için büyük bir kayıp oldu. Onun felsefesi, güzel görüşü , arif insan hali sıkışan yüreklerimize Hızır gibi yetişir, hepimizi ferahlatırdı. Yattığı yer incitmesin, ona layık öğrenciler olma çabamız devam edecek. Son kitabı Var mısın? 'da Biz kavramının altını çiziyor, zor günlerimize ışık tutuyordu.</div><div><br /></div><div>"<i>Denetim kültürünün temel cümlesi, “Yaşam bir güreştir; Ben güçlüyüm ve seni yenerim, sakın unutma!” olarak ifade edilebilir. Gelişim kültürünün temel cümlesi ise, “Yaşam bir danstır; amacımız değişen müzikle ahenk içinde dansın keyfini çıkarmaktır, sakın unutma!” olarak ifade edilebilir. Biri “ben” niyetiyle öbürü “biz” niyetiyle, ekip anlayışı içinde yaşama bakar"</i></div></div><div><br /></div><div>Bu süreçte çok kitap okumaya çalıştım. Zira vakit bol, ihtiyacım da çoktu. Tavsiye edeceğim kitapların bir listesini yaptım.</div><div><br /></div><div>1. Var mısın? / Doğan Cüceloğlu</div><div>2. Senin Yolun Hangisi / Bahar Eriş</div><div>3. Stresli Bir Dünyada Mutlu Çocuk Yetiştirmek / Ahmet Yıldız</div><div>4. Bugün Kalan Hayatımın İlk Günü / Maud Ankaoua</div><div>5. Buda'nın Beyni / Rick Hanson - Richard Mendıus </div><div>6. Siddharta / Hermann Hesse</div><div>7. İnsanın Anlam Arayışı / Viktor Frankl </div><div>8. İncognito / David Eagleman</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiO4ZHQJwc45t-vbygV0PVyFsSPbhTIMog4l_Umdj5WB7isBPKZcSxRruMsAOqMOBoNEE1SfuOo5e7n5DpGQn179x6mU_Gy_BldR6yOEl7QN370NL9NcFgnHP5xUdAL4rQ3sB-JjbTqao0F/s2048/stres.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="2048" data-original-width="1880" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiO4ZHQJwc45t-vbygV0PVyFsSPbhTIMog4l_Umdj5WB7isBPKZcSxRruMsAOqMOBoNEE1SfuOo5e7n5DpGQn179x6mU_Gy_BldR6yOEl7QN370NL9NcFgnHP5xUdAL4rQ3sB-JjbTqao0F/s320/stres.jpg" /></a></div><div><br /></div><div> Güne iyi niyetle başlamak, bir amaç sahibi olmak, gülümsemek, selam vermek, kuşlara ekmek vermek, dostlarla sohbet etmek, kendini sevmek ve en önemlisi kendine saygı duymak zorlu durumlarda baş etmemizi kolaylaştıracak minik adımlardır. Yüreğinizden yaşama sevinciniz eksik olmasın :)</div><div> </div><div>"<b>Dünyadaki tüm neşe başkalarının mutluluğunu istemekten, tüm acılar da yalnızca kendi mutluluğunu istemekten kaynaklanır"</b></div><div><b>Shantideva</b></div><div><b><br /></b></div><div>Görsel:https://pin.it/4LqiWKA</div>Esra Atesakinhttp://www.blogger.com/profile/03533486363523959078noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-2256617060841457918.post-7661972457710554512021-01-31T20:34:00.003+03:002021-01-31T20:43:35.346+03:00Ekşi Maya Renkli Ekmekler<h3 style="text-align: left;">Mor, Sarı, Pembe, Turuncu Ekşi Maya Ekmekler </h3><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjrjALhOtTC6bdoLZOp0jS-9TsCaToePtPdW9409UKx9rQPpVUx6tlny1_8Hg8bKM3Lh76owYQ8dXZIBsEdBkn7uW61yoHkWm3JasCfQ9ern-4Maeu412JX8OoyaTY4ptAPaI7pp80nS-kQ/s2048/ek%25C5%259Fi+maya.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="2048" data-original-width="2048" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjrjALhOtTC6bdoLZOp0jS-9TsCaToePtPdW9409UKx9rQPpVUx6tlny1_8Hg8bKM3Lh76owYQ8dXZIBsEdBkn7uW61yoHkWm3JasCfQ9ern-4Maeu412JX8OoyaTY4ptAPaI7pp80nS-kQ/w640-h640/ek%25C5%259Fi+maya.jpg" width="640" /></a></div><p style="text-align: left;"> Ekşi maya ile yaklaşık bir yıl önce tanıştım. O zamandan bu yana da hayatımın bir parçası. Hatta takip edenler bilir adı bile var; O'nun adı Fitnat. Fitnat'la ilk buluşmamızı okumak isterseniz <a href="http://esradandunyaya.blogspot.com/2020/02/onun-ad-fitnat.html">tık</a> lütfen. Aylar süren birlikteliğimizi renkli ekmeklerle taçlandırmak istedim. Mor, pembe, sarı ekmeklerin tariflerini haftalarca aradım ve tabii ki buldum. </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi7xCC-Gv2-5mPqq9K62fnKzSebv5UC8otg0Q0aCeEjBwjGRQrtv_VXU2CWX1672NWF6vNzmP7e2JiAG4wKyd2ISXsqYuIcVGwCfGJXNyrXDw42J4MELiLjMmGWUV0S5b0YPu8EIUfJvI8J/s1130/trends1.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="544" data-original-width="1130" height="193" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi7xCC-Gv2-5mPqq9K62fnKzSebv5UC8otg0Q0aCeEjBwjGRQrtv_VXU2CWX1672NWF6vNzmP7e2JiAG4wKyd2ISXsqYuIcVGwCfGJXNyrXDw42J4MELiLjMmGWUV0S5b0YPu8EIUfJvI8J/w400-h193/trends1.png" width="400" /></a></div><p style="text-align: left;"> Ekşi maya nasıl yapılır diye yaklaşık bir yıldır tüm dünya araştırma halindeydi. Amaç daha sağlıklı ekmekler ve eve tıkılıp kalırken bir amaç yaratmaktı. Hatta geçen seneden bu yana Türkiye'deki arama sonuçlarına baktığımızda geçen sene Mart ayında ciddi bir arama sıçraması yapıldığını görüyoruz. Tüm kötülüklerden korunmak istercesine ekşi maya anaya koşmuşuz. </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjici6o2c7VmXEcdIphltybjKTGmwx8x3TraACyO9X67OiIPFvgLXv2FSb-Vaan1JfDjCOBaLvQ-k_S3EN8kmurduvF4EnX7NtvHNIFEL8y00oINxP-HlrqA8JOw9dgm7jD8X1T0EwrrYoA/s2048/renkli+ek%25C5%259Fi+maya.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1971" data-original-width="2048" height="616" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjici6o2c7VmXEcdIphltybjKTGmwx8x3TraACyO9X67OiIPFvgLXv2FSb-Vaan1JfDjCOBaLvQ-k_S3EN8kmurduvF4EnX7NtvHNIFEL8y00oINxP-HlrqA8JOw9dgm7jD8X1T0EwrrYoA/w640-h616/renkli+ek%25C5%259Fi+maya.jpg" width="640" /></a></div><p style="text-align: left;"> Covid-19 ile geçen bir yıl boyunca hepimiz zorlu bir mücadele verdik. Bazılarımız hastalıkla göğüs göğüse sağlıkçılar olarak mücadele etti, bazılarımız ekran başından öğrencilerine ders vermeye çalıştı, bazılarımızsa moral vererek çevresine destek olmaya çalıştı. Herkes elinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştı ve mücadele hala devam ediyor. Ben renkli ekmeklerden bahsedecektim, yine daldım derinlere. </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgEBu8d85MPIxgQ946laOXJF2JK-DQcZyUQKiU5zlN016v-_4s1HpVkUIbQKVIseUfEHoM2vBiqMG41oPDRbEY01rI9CPUdg7bJvVBtguet8zulNOpVUkt80FcCUKpCBMUuiSapt19cnRBi/s2048/ek%25C5%259Fimaya.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="2048" data-original-width="2048" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgEBu8d85MPIxgQ946laOXJF2JK-DQcZyUQKiU5zlN016v-_4s1HpVkUIbQKVIseUfEHoM2vBiqMG41oPDRbEY01rI9CPUdg7bJvVBtguet8zulNOpVUkt80FcCUKpCBMUuiSapt19cnRBi/w640-h640/ek%25C5%259Fimaya.jpg" width="640" /></a></div><p style="text-align: left;"> Ekşi maya dünyasına adım atanlar bilir, engin bir denizdesinizdir. Asla tam anlamıyla biliyorum diyemezsiniz. Tam öğrendim dediğiniz anda bir küçük hata saatlerce süren emeğinizi yok edebilir. Ufak bir paragrafı okuduğunuzda tüm soruların cevabını da yakalayabilirsiniz ya da bir fotoğraftan aylarca yetecek bir ilham da kazanabilirsiniz. </p><p style="text-align: left;"> Bu aralar beni en çok renkli ekmekler motive ediyor. Instagramdan hesapları takip ediyorum, okuyorum, not alıyorum. Bildiğiniz ders çalışıyorum. Tariflerimi ekşi maya hesabım üzerinden de paylaşıyorum. Bazen soru oluyorum bazen cevap. Kesinlikle çok keyif alıyorum. Sevdiklerime ekmeklerimi hediye etmek, faydalı, lezzetli ve renkli ekmekler yaratmak bana mutluluk veriyor. </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEip0AiWD3TLdgKsqK2KT4L_ssKFhdAovBpQnQ4re4JNEboY9yUXqk9zztD3da7h6TYVOZyKMtGE77O5WGp4GRjt-TmDJHIjzWLQ1Lt95t0gyU43Mnt4rLiLiUipyk3m7DFEXDGQZd77_sut/s2048/ek%25C5%259Fimaya2.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="2048" data-original-width="1688" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEip0AiWD3TLdgKsqK2KT4L_ssKFhdAovBpQnQ4re4JNEboY9yUXqk9zztD3da7h6TYVOZyKMtGE77O5WGp4GRjt-TmDJHIjzWLQ1Lt95t0gyU43Mnt4rLiLiUipyk3m7DFEXDGQZd77_sut/w528-h640/ek%25C5%259Fimaya2.jpg" width="528" /></a></div><p style="text-align: left;"> Tüm dünyam ekşi maya ekmek yapmak değil elbette. Ancak tüm dünyası ekşi maya olan kişilere rastlıyorum bazen. Aman hamur kavanozunda kaybolmayın. Hobiniz tüm hayatınızı kapsamaya başladıysa durum kontrolden çıkmış demektir. </p><p style="text-align: left;"> An'da kalmaktan sık sık bahsediyorum. Ekşi maya An'da kalmayı hatırlatan bir meditasyon benim için. Una, hamura, mayaya konsantre oluyorum. Dikkatimi, bütün enerjimi mayama yöneltiyorum. Yemesinden çok yapmasını seviyorum. </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh9d9ENtal3f5Aee_f_cu79t7lwexK3Vfmv2YAW2O0yGFK59jXBZ7Z6tYBLc6vc7WbAC1eXuh68dzkZ3BsyWuow046kGC2rht1TmlN3J6m7q_G3nHV3TDcvZxsiLkDgzMS7nNsN43ffnapO/s2048/renkli+ekmek.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="2048" data-original-width="1979" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh9d9ENtal3f5Aee_f_cu79t7lwexK3Vfmv2YAW2O0yGFK59jXBZ7Z6tYBLc6vc7WbAC1eXuh68dzkZ3BsyWuow046kGC2rht1TmlN3J6m7q_G3nHV3TDcvZxsiLkDgzMS7nNsN43ffnapO/w618-h640/renkli+ekmek.jpg" width="618" /></a></div><p style="text-align: left;"> <span> Peki renkleri nasıl yakalıyorum. Mor renk için mor havuç püresi, pembe renk için tatlı toz biber, sarı renk için zerdeçal, yeşil renk için haşlanmış ıspanak kullanıyorum. Henüz denemedim ancak kakaolu ekmekler de çok hoş görünüyor. Ekşi maya olmadan instant veya yaş mayadan da renkli ekmekler yapılabilir. <span></span></span></p><p style="text-align: left;"></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEheSFsQyL8s1fenltDIqI8uTsMh__FFdYN-E1pPy_c8LVqSh9zq2u791E21AlbaMAK-4cdb3dH1Ga_nDyzRqLG5QlVtKV_uJRladdvJv5GSZAr_91HyJgLgOYqfun9cOyO2Gw5C7dYe-N10/s2048/mor+ekmek.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="2048" data-original-width="1583" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEheSFsQyL8s1fenltDIqI8uTsMh__FFdYN-E1pPy_c8LVqSh9zq2u791E21AlbaMAK-4cdb3dH1Ga_nDyzRqLG5QlVtKV_uJRladdvJv5GSZAr_91HyJgLgOYqfun9cOyO2Gw5C7dYe-N10/w309-h400/mor+ekmek.jpg" width="309" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><p></p><p style="text-align: left;"><span style="color: #262626;"><span style="background-color: white;"><span style="font-size: 14px;"> </span> <span style="font-family: inherit;"> Bana ilham olan hesapları da hemen iliştiriyorum. Daha detaylı tarifler için <a href="https://www.instagram.com/__fitnat__/"> </a></span></span><a href="https://www.instagram.com/__fitnat__/">https://www.instagram.com/__fitnat__/</a> hesabımı takip edebilirsiniz.</span></p><p style="text-align: left;"><span style="color: #262626;"> Sevgiyle:))</span></p><p style="text-align: left;"><span style="background-color: white; font-size: 14px;"><span style="color: #262626; font-family: inherit;"><i><a href="https://www.instagram.com/paindemari/">https://www.instagram.com/paindemari/</a></i></span></span></p><p style="text-align: left;"><span style="background-color: white; font-size: 14px;"><span style="color: #262626; font-family: inherit;"><i><a href="https://www.instagram.com/cicekbocekyemek/">https://www.instagram.com/cicekbocekyemek/</a></i></span></span></p><p style="text-align: left;"><span style="background-color: white; font-size: 14px;"><span style="color: #262626; font-family: inherit;"><i><a href="https://www.instagram.com/nagieksimaya/">https://www.instagram.com/nagieksimaya/</a></i></span></span></p><p style="text-align: left;"><span style="background-color: white; font-size: 14px;"><span style="color: #262626; font-family: inherit;"><i><a href="https://www.instagram.com/bread.and.me/">https://www.instagram.com/bread.and.me/</a></i></span></span></p>Esra Atesakinhttp://www.blogger.com/profile/03533486363523959078noreply@blogger.com6tag:blogger.com,1999:blog-2256617060841457918.post-63200761096685663072021-01-19T21:36:00.000+03:002021-01-19T21:36:06.311+03:00An'da Kal Güçlü Kal <div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgu46gpuKtb04KaI4UANX-qCluSewOxmOg38w8OlKDrQnNHdxpoAIJc73O6oRQfS8CJ1Vl0l3_dESbaFga9aqypWt-tTV5NydBRqCsT6kucUxDf5HGyGNKEjtV_2GRvyDpTbcITKA2VZkxo/s1258/IMG_20210119_211733.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1258" data-original-width="1049" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgu46gpuKtb04KaI4UANX-qCluSewOxmOg38w8OlKDrQnNHdxpoAIJc73O6oRQfS8CJ1Vl0l3_dESbaFga9aqypWt-tTV5NydBRqCsT6kucUxDf5HGyGNKEjtV_2GRvyDpTbcITKA2VZkxo/s320/IMG_20210119_211733.jpg" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div> Sanki orta çağdan kalma bir masalda kuleye hapsedilmiş gibiyiz. Kötü cadı bizi sevdiklerimizden uzaklaştırmak için kara bir büyü yaptı. Dışarı çıkmamız yasak. </div><div><br /><div> İçinde bulunduğumuz zamanın zorluğu tartışılmaz. Pandemi süreci en çok çocuklar ve gençler için zorlayıcı oldu. Onları geleceğe hazırlayan okullarından, ilham aldıkları sosyal çevrelerinden uzak kalmaları, ne yazık ki tatsız bir tecrübe oldu. </div><div><br /><div> Aileler ve öğretmenler çocuk ve gençlere güven verici bir ortam oluşturmaya çalışıyor. Yetişkinler, karamsarlığa kapılmadan, umudu kaybetmeden bu zorlu şartların son bulacağını çocuklara ifade ediyor. </div><div><br /></div><div> An'da kalmak, stresle baş etme becerileri konusunda bir çok ebeveyn ve öğretmene yardımcı olacaktır. Öncelikle An'da kalmak içinde bulunulan durumu kabul etmektir. Beynimiz bize bazen kaygılı senaryolar yazdırır. Bir salgın olmasına gerek olmaksızın, kendimiz ya da sevdiklerimiz için bazen karamsar düşünceler içinde buluruz kendimizi. Yağmur yağarken, sesine ve kokusuna odaklanmak varken ya sel olur da kapılıp gidersem gibi düşünceler bizi esir alabilir. Yolculuk yaparken, çevredeki ağaçlara, bulutlara bakmak varken ya kaza geçirir miyim? Diye düşünmek size yolculuğu zehir edecektir. Beynimizdeki kaygı işleri müdürü Amigdala bu işin mimarıdır. Kendisi bir badem büyüklüğündedir ancak marifeti nice hayatı zindana çevirebilir. An'da kalmak sizi bu ana getirecektir. Ne geçmiş acılar ne gelecek kaygılar sorunlarınızı çözmede yardımcı olamazlar. Bu anı yaşarken sizin de An'da kalmanız gerek. Yıl 2021, ancak siz hala 1995'te yaşadığınız büyük hayalkırıklığını yaşıyorsanız içinde bulunduğunuz An'ı yaşayamıyorsunuz demektir. Bilinçli farkındalık</div></div><div>konusunda bir çok kitap ve çalışmayı takip ettim bu süreçte. Ortak fikir, kendimizi içinde bulunduğumuz zamanda hissetmek. Öncesi ya da sonrası kaygı verici ya da acı çektirici olabilir. An'da kalmak sakinleştirir, dinginleştirir. İçinde bulunduğumuz pandemi ortamında güçlü kalmak için sakin kalmak gerektiğimizi unutmamak gerekli.</div><div> <div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhQO-pc8B0pOL4d3cYVfdegHfA-aroYw35kja2xGGfr_zrT8cMfk3Z8XAJqSybCY55xwv5jw1Nut2LGAGc0L5YWQv6JIgdTGOHMSkMDApVPkol4Pt9UYbbpi09RDnIOgStzN1d4SzMygRmH/s1597/IMG_20201119_143606_299.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1597" data-original-width="1597" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhQO-pc8B0pOL4d3cYVfdegHfA-aroYw35kja2xGGfr_zrT8cMfk3Z8XAJqSybCY55xwv5jw1Nut2LGAGc0L5YWQv6JIgdTGOHMSkMDApVPkol4Pt9UYbbpi09RDnIOgStzN1d4SzMygRmH/s320/IMG_20201119_143606_299.jpg" /></a></div><br /></div><div> Son zamanlarda Bilinçli Farkındalık konusunda okuduğum en etkileyici kitap "Bugün Kalan Hayatımın Son Günü" oldu. Fransız yazar Maud Ankaoua tarafından kaleme alınan kitap bir yolculuk hikayesini bizimle paylaşıyor. Himalaya dağlarında başlayan kitap bir anda kendi iç yolculuğunuza dönüşüyor. Zor zamanlarda An'da Kalmak için güzel bir rehber aynı zamanda. Ben bu kitabı, farkındalık konusunu aktarımını, samimiyetini çok sevdim. Kısa bir alıntı:</div><div><br /></div><div>"Dikkatini şu an var olana odakladığında ânı yaşarsın. Önüne çıkan fırsatlardan faydalanırsın. Oysa düşüncelerinin esiri olduğunda kaygı içinde geçmişte ya da gelecekte yaşarsın."</div><div><br /></div><div> Okullarda, aile ve öğretmen eğitimlerinde Bilinçli Farkındalık konusunda daha fazla çalışmanın yapılacağını düşünüyorum. Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda? Farklı bakış açıları eğitime olumlu bir etki yaratır mı sizce?</div></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><br />Esra Atesakinhttp://www.blogger.com/profile/03533486363523959078noreply@blogger.com6Unnamed Road, 23400 Maden/Elazığ, Türkiye38.4526835 39.674738810.273035450080645 4.5184888 66.632331549919357 74.8309888tag:blogger.com,1999:blog-2256617060841457918.post-36224008549452017712020-10-31T20:16:00.000+03:002020-10-31T20:16:30.600+03:00Pandemi ve Helikopter Ebeveynler<p> </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjufYWp328TxhWKnl8Z1vJ-rY9NBBjVKkmjzatdby7k9-N8dqGHIdN1oAPKojvvl65mYIW1A4RHQQ9emMfz8FcjJrQHW9jxlLmHXIYQOBveVWQekA2XzGnGHP9R8C327K36tKGhTY82rWII/s725/691ac487527750ae8c9b14109836c6e7.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Helikopter Ebeveynler" border="0" data-original-height="545" data-original-width="725" height="301" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjufYWp328TxhWKnl8Z1vJ-rY9NBBjVKkmjzatdby7k9-N8dqGHIdN1oAPKojvvl65mYIW1A4RHQQ9emMfz8FcjJrQHW9jxlLmHXIYQOBveVWQekA2XzGnGHP9R8C327K36tKGhTY82rWII/w400-h301/691ac487527750ae8c9b14109836c6e7.jpg" width="400" /></a></div><br /> Helikopter ebeveynlerin Covid-19 Pandemisi'yle olan savaşı diğer anne babalardan daha zorlu geçmiş olabilir. Sürekli çocuğunun tepesinde nöbette, olası tehlikelere karşı hep tetikte olan helikopter ebeveynlerin uzaktan eğitimde çok daha fazla yorulduklarını gözlemliyorum. Çocuk yerine ders programını takip ediyor, derslere çocuktan önce hazırlanıyor, hatta canlı derslere bile ailecek katılıyorlar. Ekran başında evlatlarını 30 dk yalnız bırakamayan helikopter ebeveynler çocuklarını köşedeki markete ekmek almaya bile göndermek istemezler. Çocuklarının başarısızlıklarına tahammülleri yoktur. Başarıyı garantilemek için sürekli takipte olmak yorucudur. Ancak bu durum zaman içinde hayatlarını esir alır. Yaşamlarının amacı çocuklarının başarısıdır. En iyi ebeveyn madalyasını takmak için yarattıkları yarış pistinde koşup dururlar.<p></p><p> Hayat akışkandır. Kontrol edilemez. Yaşanan anlar da bir daha geri gelmez. Kontrolcü anne babalar bu gerçeği görmezden gelir. Covid-19 salgını sonrası çoğu insanda baş gösteren kaygı bozuklukları onlarda çok daha zorlayıcı bir boyuta gelmiştir. Çocuklarını antibakteriyel pamuklara sarmalayıp saran anne babalar çocuklarını aşırı kontrolcü tutumlarıyla adeta köşeye sıkıştırırlar. </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg9k6XbWSi9ul_mPVheMP8AWI4xL6xUZzUq9TjSfibc57-RUGgOTJ7cfe9f1XLey6kr8DXvT2hr3iZpPi0UxF-fyrjyYdbH6J3fN3sITc81tOZ-2dL2NUkN_OiSUOZKUEJoA1dNJ4T8w0ZG/s922/26125456ed209b7067144e39152f2eb1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="922" data-original-width="700" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg9k6XbWSi9ul_mPVheMP8AWI4xL6xUZzUq9TjSfibc57-RUGgOTJ7cfe9f1XLey6kr8DXvT2hr3iZpPi0UxF-fyrjyYdbH6J3fN3sITc81tOZ-2dL2NUkN_OiSUOZKUEJoA1dNJ4T8w0ZG/w304-h400/26125456ed209b7067144e39152f2eb1.jpg" width="304" /></a></div><p></p><p> Şişe içine yerleştirilen maket gemileri bilirsiniz. Ben helikopter ebeveynlerin çocuklarını şişedeki gemi maketine benzetirim. Şişenin içinde boyası,ahşabı bozulmadan yıllarca durabilirler. Halbuki onların yeri şişe değil sudur. Yüzmeyen bir geminin süsü püsü beni üzer. Tıpkı şişede yetişen çocuklar gibi.</p><p> Aşırı koruyucu tutum çocukların gelişimine fayda sağlamaz. İhmal kadar aşırı kontrol de çocuğa zarar verir. Çocuğun duygusal, sosyal ve kişisel gelişimini baskı altına almak gelecekteki sorunların temelini oluşturur. Çocuklar yürümeye başlamadan önce düşerler, kafalarını çarparlar, ağlarlar. Yürümenin zorlu bir yolculuk olduğunu başlarda bilmiyorduk. Ancak iyi ki düştük ve kalktık. Şimdi ayaklarımızın üzerinde durabiliyoruz. </p><p> Çocukların bir işi kendi başına başarmaları için anne babalar fırsatlar yaratmalı. Bırakın kendi dağınıklığını kendisi toplasın. Bir çok çocuk anne babalarının helikopterliği yüzünden yatak toplamayı öğrenemiyor. Odasının tozunu alsın, bulaşığını kaldırsın. Pandemi sürecinde ne yazık ki ev büyükleri çocuğun etrafında pervane olduğu için çocuklar kademeli yüz yüze eğitime geçişte sorunlar yaşayabilir. Aslında çocuklar çevrelerine çabuk uyum sağlar. Anne babalar çocuklarından ayrılmaya hazır değilse durum daha zorlu olabilir. </p><p> Çocuklar hayattaki amacımız, hobimiz, büyümeyen bebeklerimiz, statümüz değildir. İhiyaçları kendilerini gerçekleştirmektir. Doğan Cüceloğlu'nun dediği gibi "<span face="-apple-system, BlinkMacSystemFont, "Segoe UI", Roboto, Helvetica, Arial, sans-serif, "Apple Color Emoji", "Segoe UI Emoji", "Segoe UI Symbol"" style="font-size: 26px;">Bir insanın anavatanı çocukluğudur". Anavatanlarında sürgün olmasınlar.</span></p><div class="mobile-cat-name" style="box-sizing: border-box; font-family: -apple-system, BlinkMacSystemFont, "Segoe UI", Roboto, Helvetica, Arial, sans-serif, "Apple Color Emoji", "Segoe UI Emoji", "Segoe UI Symbol"; margin-bottom: 4px;"><br /></div>Esra Atesakinhttp://www.blogger.com/profile/03533486363523959078noreply@blogger.com6tag:blogger.com,1999:blog-2256617060841457918.post-71304036650035032882020-10-08T13:10:00.005+03:002020-10-10T13:33:17.591+03:00Elveda Sigara<p> </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj2WSeF_qNq0Nf31m_ESjvDyXlyOrz-lmVvo596LXDK0kkpXs7UsIeS5wcXhI29cefGAVAlv1HZgA_xuDTqLaW6du5HJD9ALhdT7RWmYloK2B_WB7OYRpPSrcqzDHNTokB24WIk5CsXz3PB/s920/sigaray%25C4%25B1+b%25C4%25B1rakmak.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="920" data-original-width="736" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj2WSeF_qNq0Nf31m_ESjvDyXlyOrz-lmVvo596LXDK0kkpXs7UsIeS5wcXhI29cefGAVAlv1HZgA_xuDTqLaW6du5HJD9ALhdT7RWmYloK2B_WB7OYRpPSrcqzDHNTokB24WIk5CsXz3PB/w510-h640/sigaray%25C4%25B1+b%25C4%25B1rakmak.jpg" width="510" /></a></div><br /> Sigarayı tam 6 aydır kullanmıyorum. Bakın bıraktım demiyorum kullanmıyorum diyorum. İlaçsız, elektronik sigarasız, herhangi bir yardım almadan bıraktığımı da söylemek isterim. Peki nasıl ?<p></p><p> İç motivasyona çok inanırım. Hayattaki mottom, istemek başarmanın yarısıdır olmuştur hep. Covid-19 sonrası elbette sigara kullandığım için daha tedirgin olmuştum. Geceleri uyuyamıyor, sürekli ya virüse yakalanırsam diye korkulara kapılıyordum. Kaygılı olunca da sigaraya kaçıyordum sonrasında pişman oluyordum. Hayattaki bir diğer mottom ise son pişmanlık neye yarar olmuştur. Pişmanlık duygusu beni çok rahatsız eder. Baş edemediğim en birinci duygumdur kendileri. </p><p> Aynı anda hem sigaradan hem pişmanlıktan kaçıyordum. Hem korona korkusu, hem ev hapsi , hem çamaşır suyu etkisi beni esir almışken bir satır okudum Twitter'da. "Kendine saygısı olan insan sigara içmez" yazıyordu. İşte o anda bir aydınlanma yaşadım ufaktan. Tamam artık, bitmiştir dedim. Hani diyorlar ya, beyinde bırakmak önemli diye, çok doğru. Aslında her eylemin altında kendine inanmak yatıyor. ben sigarayı bırakacağıma inandım ve harekete geçtim. Kendimi motive etmek en önemli formülüm oldu. Hep kendime inandım. Yapabilirim dedim. Buna en çok ben inandım. İlk bir hafta aslında kendimle bir savaş verdim. Tabii tek silahım motivasyon olmadı. </p><p> Sigarayı bıraktığım gün evde egzersizlere başladım. Daha önceden de sıkı takip ettiğim Leslie videoları bu yolculukta kırtarıcım oldu. Baktım, Leslie videoları biraz hafif kaçıyor yine Youtube'dan Ayşegül Demirsoy'un kardio egzersizlerine başladım. Gün aşırı 45 dakika yaptığım egzersizler fazladan yediklerimi yakmama yardımcı olurken, sigarayı bıraktığımdan dolayı yoksunluk hissetmemi sağladı. Yaptığım araştırmala sonucunda edindiğim bilgilere göre sigarayı bırakınca nabız yavaşlıyor. Nikotin dışa bağımlı olduğu için bünye şaşırıyor ve iştah artmalarının sonucu olarak kilo alımı başlıyor. Sigarayı bıraktığımdan bu yana 1-2 kilo alıp veriyorum. . Bunlar da zaten günlük hayatımdaki rutinleri. Bünye olarak çabuk kilo alan bir yapıya sahibim. Egzersiz, yürüyüş ve inatla bu konuyu da hallettim sayılır. Elbette tatlıara daha bir düşkün oldum, daha geç doyar oldum. Damak tadıma kavuşurken, suyun bile bir lezzeti olduğunu hatırladım. Egzersiz ve hobilerle herkes başarılı olabilir. Bir de bol bol su için , çok işe yarıyor. </p><p> Hobi olarak da ekşi maya ekmek araştırmaları çok işime yaradı. Beynimin dumanaltı snapslerini koparıp attım yerine fırıncı ustası snapsleri yeşerttim. Malum bilgiye en kolay ulaşılan çağda yaşıyoruz. Tek tuşla ekşi mayaya dair ne varsa ya da başka ne istiyorsam öğrenebiliyorum. Tüm bu heves beni oyalayıp , daha sağlıklı bir hale getirdi. </p><p> Sigarayı bıraktığımı tüm tanıdıklarıma söyledim. Burada da dış motivasyon devreye giriyor. İnsanların size bu dönemde destek vermemesi imkansız. Herkese söyleyin ki, yarın bir gün içmeye kalkarsanız sizin kafanıza küllüğü geçirsinler. </p><p> Eliniz takrar sigara paketine gidecek olursa en sevdiğiniz insanı düşünün.Birkaç dakikalık zevk için kaç kişinin hayatını mahvedeceğinizi düşünün, gerisi geliyor zaten. Bu arada, bırakmak marifet değil, başlamamak marifet. Umarım kimse başlamasın, başlayan herkes de hemen bıraksın. </p><p> Çok kötü bir dostsun, görüşmemek üzere elveda sigara.</p><p>Görsel: Pinterest</p>Esra Atesakinhttp://www.blogger.com/profile/03533486363523959078noreply@blogger.com11tag:blogger.com,1999:blog-2256617060841457918.post-31415848991872864832020-09-10T13:13:00.001+03:002020-09-10T13:13:24.638+03:00 Çocuğunuz süt sevmiyor mu? Sütü Sevdirecek harika bir tarifim var!<p> </p><p><img alt="" src="http://media.boomads.com/images/offer/sut1-20202007090009452.JPG" style="height:429px; width:600px" /><br />
Dün bir arkadaşıma çaya davetliydim. Öğleden sonra olduğu için çocukları evdeydi. Ben de giderken onların sevebileceği lezzetli bir şeyler almak istedim. Ufak tefek atıştırmalık yiyeceklerin yanında marketten en sevdiğim markanın ambalajlı sütünü aldım. Süt, bizim evde çok tüketildiği için artık her alışverişlerimde sanırım hiç düşünmeden sepete ekliyorum.<br />
<br />
Evlerine gittiğimde arkadaşım torbaları boşaltırken sütleri kendime aldığımı sanınca biraz şaşırdım. Meğer çocukları süt “sevmezmiş”. Benim düşünceme göre, çocuklar bir gıdayı, bir yiyeceği sevmediğinde bu gerçek fikir değil, bir etkilenme veya zorlanma sonucu oluyor. Yani çocuğu yemesi veya içmesi için zorlarsan o çocuk o gıdayı bir daha tüketmeyebiliyor. O yüzden çocukları serbest bırakmak, sıkmamak, o gıdayı farklı tarif ve formlarda denemelerini sağlayarak onlara sevdirmek lazım. Hele ki konu beslenme için olmazsa olmazlardan süt ise….<br />
<br />
Arkadaşımla sohbet ettiğimizde çekinerek ambalajlı sütleri pek kullanmak istemediğini söyledi. Nedenini sorduğumda ise besin değerinindüşük olduğunu duyduğunu ama bunu da araştırmadığını, tamamen kendi fikri olduğunu söyledi. Hızlıca bir google’layarak onunla birkaç araştırmayı paylaştım. Çıkan sonuçlar,onu şaşırttığı kadar beni de şaşırttı. Zira bilmediğim bir sürü şey öğrendim. Bu vesileyle arkadaşıma da teşekkür ederim yeni şeyler öğrenmemi sağladığı için. <br />
<img alt="" src="http://media.boomads.com/images/offer/sut2-20202007090029342.JPG" style="height:668px; width:600px" /><br />
Araştırmam sonucunda edindiğim bilgileri kısaca sizinle de paylaşmak istedim. Süt özelikle 1-4 yaş döneminde zihinsel gelişime katkı sağlıyor. Çocukluk ve ergenlik döneminde güçlü kemik ve diş oluşumunu sağlıyor. Sonraki dönemlerde yani gebelik ve emzirme dönemlerinde bebeğin sağlıklı gelişimi için gerekli vitamin ve minerallerin vücuda alınmasına ve bebeğin kemik gelişimine yardımcı oluyor. <br />
<br />
Hamilelik dönemlerinde annelerin çoğunda yaşanan kemik ve diş problemlerinin oluşumunu önlüyor. Yetişkinlik ve yaşlılık dönemlerinde ise yaşanması olası olan kemik problemlerinin önüne geçilmesinde etkili rol oynuyor. Vücudun ihtiyaç duyduğu protein, kalsiyum, fosfor, B2 vitamini gibi birçok besin öğesini de içinde barındıran süt sağlıklı ve kaliteli yaşamın anahtarı diyebiliriz. Eğer siz de yaşamınızı daha kaliteli sürdürmek, olası sağlık problemlerinin önüne geçmek istiyorsanız her gün az 2 bardak süt ve 1 porsiyon süt ürünü tüketmenizi öneririm. Uzmanlar yetişkin ve yaşlıların da ortalama 2 bardak süt içmelerini öneriyorlar. Hal böyle olunca aslında sütün günlük beslenmemizde ne kadar önemli olduğunu bir kez daha görmüş oluyoruz.</p>
<p><img alt="" src="http://media.boomads.com/images/offer/sut3-20202007090126438.JPG" style="height:678px; width:560px" /><br />
<br />
<strong>Ambalajlı Sütler Nasıl üretiliyor?</strong><br />
<br />
Ambalajlı sütler, ısıl İşlem Görmüş İçme Sütleri Tebliği’ne uygun ısıl işlem geçirerek ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından onaylanan tesislerde üretiliyor. <br />
<br />
Isıl işlem, dünya çapında tüm sütlere uygulanan bir yöntemmiş meğer. Bu işlemin amacı, sütün besleyiciliğinden ve içeriğindeki vitaminlerinden de herhangi bir kayba uğramadan, insanlarda ciddi hastalık riski oluşturabilecek etkenlerin tamamen uzaklaştırılmasıymış. mış.<br />
Bu arada aranızda çiğ süt kullanan varsa diye çok ama çok önemli bir bilgi eklemek istiyorum. Çiğ olarak tüketime sunulan açıkta satılan sütler biliyorsunuz sokakta, dükkan önlerinde, mağaza kapılarında filan satılıyor. E tabii soğuk zincir de hak getire! Bu sütlerde soğuk zincir sağlanamadığından, tüketiciye ulaşana kadar geçen taşıma sürecinde toplam bakteri yükü artıyor. Bu zararlı mikroorganizmaların uzaklaştırılması amacıyla evlerde kontrolsüz bir şekilde uzun süre kaynatılıyor ve bu yüzden vitamin-mineral kayıpları ambalajlı sütlere göre daha fazla oluyor.<br />
<br />
Özetlemek gerekirse; kendi sağlığınız ve çocuğunuzun sağlığı için her yerden süt almayın, çiğ süt almayın, denetimden geçmeyen sütü doğal sözüne kanıp eve sokmayın. Çocuklarınızı da onu sevmiyor, bunu sevmiyor diye şartlandırmayın. Sadece neyi nasıl sunacağınızı bilin ve çocuğunuza, yeni şeyler denemesi ve sevmesi için her zaman şans verin. Çocuğunuza sütü sevdirecek bir tarifle bu yazımı sonlandırıyorum <br />
Şimdiden hepinize afiyet olsun.<br />
<br />
<strong>Çilekli& muzlu Smootie Tarifi:</strong><br />
• 10 adet çilek,<br />
• Yarım olgunlaşmış muz<br />
• 1/2 bardak kutu süt, <br />
• 2 küp buz.<br />
• Çocuklar için hazırlıyorsanız 1 tatlı kaşığı bal<br />
Yukarıdaki karışımı 1 dakika blender’dan geçirin ve şahane bir yaz içeceğiniz hazır! </p>
<p><span style="font-size:80%">Bir <a href="http://www.boomads.com?client=90529c74536d4791a4a7a99ed5f3e9ec&offerid=1983" target="_blank" title="boomads" rel="nofollow">boomads</a> advertorial içeriğidir.</span><script type="text/javascript">
boomads_offer_client = "90529c74536d4791a4a7a99ed5f3e9ec";
boomads_offer_id ="1983";
</script>
<script type="text/javascript" src="http://counter.boomads.com/scripts/offer.js"></script>Esra Atesakinhttp://www.blogger.com/profile/03533486363523959078noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2256617060841457918.post-83768263176207783662020-09-09T21:32:00.003+03:002020-09-09T21:32:53.346+03:00Ne Var Ne Yok<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhOMAghVCamcop-1-wfwMPUXa6nK8U2aw-09cyjVWxkesnMhmkCQyCR-QHLtpyAFTW4HUDR1EW_Y-mlRFt-S8EVwiIp3owRnl0ytIS2Pk1uJUFnwvpHSXt3cjgd0bqdSK6E6JneiPG2YDIu/s743/IMG_20200906_213513.jpg" imageanchor="1" style="font-family: "PT Sans", "Open Sans", Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 17px; margin-left: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;"><img border="0" data-original-height="743" data-original-width="743" height="500" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhOMAghVCamcop-1-wfwMPUXa6nK8U2aw-09cyjVWxkesnMhmkCQyCR-QHLtpyAFTW4HUDR1EW_Y-mlRFt-S8EVwiIp3owRnl0ytIS2Pk1uJUFnwvpHSXt3cjgd0bqdSK6E6JneiPG2YDIu/w500-h500/IMG_20200906_213513.jpg" width="500" /></a><span style="text-align: left;"> </span></div><p> <span style="background-color: white; color: #424242; font-family: "PT Sans", "Open Sans", Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 17px;">"Zamanların en iyisiydi, zamanların en kötüsüydü, hem akıl çağıydı, hem aptallık, hem inanç devriydi, hem de kuşku, Aydınlık mevsimiydi, Karanlık mevsimiydi, hem umut baharı, hem de umutsuzluk kışıydı, hem her şeyimiz vardı, hem hiçbir şeyimiz yoktu, hepimiz ya doğruca cennete gidecektik ya da tam öteki yana - sözün kısası, şimdikine öylesine yakın bir dönemdi ki, kimi yaygaracı otoriteler bu dönemin, iyi ya da kötü fark etmez, sadece 'daha' sözcüğü kullanılarak diğerleriyle karşılaştırılabileceğini iddia ederdi."</span></p><p><span style="background-color: white; color: #424242; font-family: "PT Sans", "Open Sans", Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 17px;">Charles Dickens'ın İki Şehrin Hikayesinin bu muhteşem girişi aklıma bu arar çok sık gelir oldu. Tuhaf zamanlardan geçiyor, hiç sınanmadığımız duygularla sınanıyoruz gibi hissediyorum. Maske sorunsalı, okulların açılıp açılmama çıkmazı, düğüncü terörü, cahil cesareti ile geçen aylardan sonra pek bir yol alamamış gibiyiz. </span></p><p><span style="background-color: white; color: #424242; font-family: "PT Sans", "Open Sans", Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 17px;"> Gerçi biraz haksızlık yapıyorum. Güzel işler de oldu hayatımda. 14 Ağustos'ta Psikolojik Danışma ve Rehberlik Yönetmeliği yayınlandı. Bundan önceki yönetmelikte ne yazık ki nöbet zorunluluğu, keyfi görevlendirmeler gibi çıkmazlar vardı. Yeni yayınlanan yönetmelikte Psikolojik Danışman ünvanımızı okullarda kullanabileceğimiz ve nöbet görevinin kaldırıldığı belirtildi. 21 yıllık çalışma hayatımda kendimi ilk defa bu kadar çok hissettim. Biz Psikolojik Danışmanlar birlik olunca güzel şeyler oluyor. </span></p><p><span style="background-color: white; color: #424242; font-family: "PT Sans", "Open Sans", Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 17px;"> </span></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiwvBgoq9sOS6y-BXZwpMfI1OR2noq4p4kp7txsewA54G_Mj-yLID0A8m2YFWwbJ9i1dMdjuqOxNbzi5NvMKJ2LvLco8ma6dD2Uj4L-t_rmKUvpA4dOETZKTQDfCUdldQJkz4ziCAiYu728/s1599/IMG-20200726-WA0009.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1599" data-original-width="1200" height="625" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiwvBgoq9sOS6y-BXZwpMfI1OR2noq4p4kp7txsewA54G_Mj-yLID0A8m2YFWwbJ9i1dMdjuqOxNbzi5NvMKJ2LvLco8ma6dD2Uj4L-t_rmKUvpA4dOETZKTQDfCUdldQJkz4ziCAiYu728/w469-h625/IMG-20200726-WA0009.jpg" width="469" /></a></div> Bu arada tüm tedbirler eşliğinde temmuz ayında sakin sessiz bir tatile gittim. Sürekli antiseptik fısfıslayarak, kalabalıklardan kaçarak biraz güneş topladık Akdeniz'den. Detayları ayrı bir postta yayınlayacağım.<p></p><p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEglrdaMErMzJn-AfwGaa6Sch6a817Xbj215DHKB-s0v6U5DVxXaX-nZ87sMwOC8ta1VODYXM8gfB_WK2ovoDi_tuLUCKy4XsPobZl6hRRqC7xAqPJNy35bO2ypH-vZFbJ9IzNlY0QzctXbd/s2780/IMG_20200826_092422_377.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="2248" data-original-width="2780" height="506" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEglrdaMErMzJn-AfwGaa6Sch6a817Xbj215DHKB-s0v6U5DVxXaX-nZ87sMwOC8ta1VODYXM8gfB_WK2ovoDi_tuLUCKy4XsPobZl6hRRqC7xAqPJNy35bO2ypH-vZFbJ9IzNlY0QzctXbd/w625-h506/IMG_20200826_092422_377.jpg" width="625" /></a></div><p></p><p><span style="background-color: white; color: #424242; font-family: "PT Sans", "Open Sans", Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 17px;"> Bu arada ekşi maya ekmek konusunda epey bir tecrübe edindim. Öğreneceğim bir milyon bilgi var elbette ama haftada 2-3 kez hamur yapar oldum. Hatta Instagram'da ayrı bir sayfa açtım. Artık ekşi mayam<a href="https://www.instagram.com/__fitnat__/?hl=tr" target="_blank"> Fitnat</a>'ın da bir hesabı var. Ekşi maya sevdalılarını ve yeme içme meraklılarını beklerim efendim. Gerçi yazın ekşi maya ekmek epey zormuş. Ne yalan söyleyeyim beni uğraştıran işlere daha da bağlanıyorum. Hedefim daha pufidik ekmekler.</span></p><p><span style="background-color: white; color: #424242; font-family: "PT Sans", "Open Sans", Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 17px;"> Peki şu anda neler yapıyorum? Uzaktan telafi eğitim başladı. Okullarımıza buruk bir şekilde kavuştuk. Çocuklar olmadan İstiklal Marşı'nı okuyup yeni yılı açmak hepimize çok ağır geldi. Çocuklar olmadan okulların hiçbir anlamı yok. Ah çocuklar, çok özledim hepinizi. Uzaktan eğitim sürecinde velilerle Psikososyal eğitim uygulaması yapıyoruz. Bu konuda da ayrı bir post hazırlamak istiyorum.</span></p><p><span style="background-color: white; color: #424242; font-family: "PT Sans", "Open Sans", Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 17px;"> İhsan Oktay Anar okuyorum bu ara. Puslu Kıtalar Atlası ve Kitab-ül Hiyel yaza damga vurdu benim için. E</span><span style="color: #424242; font-family: PT Sans, Open Sans, Helvetica, Arial, sans-serif;"><span style="font-size: 17px;">frasiyab'ın H<br />ikayelerini şu anda okuyorum. Neden bu kadar geç tanıştım diye de kendime için için kızıyorum hani.</span></span></p><p><span style="background-color: white; color: #424242; font-family: "PT Sans", "Open Sans", Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 17px;"> Arkadaşlarımla, sevdiklerimle sofra başlarında uzun uzun sohbet etmeyi, bir kafede oturup insanları seyredip hikayelerini merak etmeyi, tramvaydan dışarıyı seyretmeyi, sokağı yaşamayı çok özledim. </span></p><p><span style="background-color: white; color: #424242; font-family: "PT Sans", "Open Sans", Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 17px;"> Görüşmeyeli bende durumlar şimdilik bu kadar. Maskeli, mesafeli ve sabunlu günler dilerim. </span></p><p><span style="background-color: white; color: #424242; font-family: "PT Sans", "Open Sans", Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 17px;"><br /></span></p>Esra Atesakinhttp://www.blogger.com/profile/03533486363523959078noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-2256617060841457918.post-88481948475787944872020-03-31T22:07:00.002+03:002020-03-31T22:07:36.974+03:00Nuh'un Gemisi'nde Ekmek Yapmak<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjjYHbNbD5nzcfU4zUJfxJcciYnhuylZlNpduFVY5NYlog0w4DL19HZft67IbAgl7U6T9OqlVui5FGKepbNyJ2rgMevUrtNJTEc-qNDIO1uJlH8flPf5O2_ZTo9db15Lohf5PnnHcN-Ej08/s1600/IMG_20200330_175845_686.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1319" data-original-width="1600" height="526" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjjYHbNbD5nzcfU4zUJfxJcciYnhuylZlNpduFVY5NYlog0w4DL19HZft67IbAgl7U6T9OqlVui5FGKepbNyJ2rgMevUrtNJTEc-qNDIO1uJlH8flPf5O2_ZTo9db15Lohf5PnnHcN-Ej08/s640/IMG_20200330_175845_686.jpg" width="640" /></a></div>
Kendimi Nuh'un gemisinde gibi hissediyorum bu aralar. Bir tufanın ortasında tam yol ileri gidiyorum. Hepimiz için zor bu zamanlar. Gözlerimiz, yüreklerimiz her akşam istatistiklerde. Hepsi geçsin, bitsin en kısa sürede istiyorum. Tüm Dünya feraha ersin, sokaklarda sofralar kurulsun, salıncaklarda çocuklar salınsın, sevdalılar elele dolaşsın, okulların zilleri bangır bangır çalsın, dedeler-nineler torunlarına kavuşsun, kahveler kaynasın, fallar bakılsın...<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjugMTcMx4Ef-AzfUaAUP7Dtg0ZbFgP37njL_TKPdHc5MVs-xLqq7vRBqIDpg5Mh6b9WYduKi4CpfFXbtRDZuFJAH0uFeYfSzMlyUw_2FT09dLscFzrIh7Fe1_A-nyDwXBe830UeSIDe733/s1600/IMG_20200302_085038_422.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1600" data-original-width="1544" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjugMTcMx4Ef-AzfUaAUP7Dtg0ZbFgP37njL_TKPdHc5MVs-xLqq7vRBqIDpg5Mh6b9WYduKi4CpfFXbtRDZuFJAH0uFeYfSzMlyUw_2FT09dLscFzrIh7Fe1_A-nyDwXBe830UeSIDe733/s400/IMG_20200302_085038_422.jpg" width="385" /></a></div>
<br />
<a href="http://esradandunyaya.blogspot.com/2020/02/onun-ad-fitnat.html?m=1" target="_blank">Ekşi maya</a> ekmekle de epey mesai yaptım. Bu süreçte nasıl iyi geldi bana ekşi mayam. Hem araştırmalar, hem denemeler derken haftada en az iki hamur yaparken buldum kendimi. 17 Şubat'ta mayam Fitnat'la yola çıkmıştım. 1 aydan fazla olmuş ama hala genç bir maya sayılır. Defalarca yapılan denemelerden sonra gitgide hedeflediği kıvama ulaşıyorum. Son yaptığım ekmeğin içi pofidik, kabuğu çıtır oldu. Daha gözenekli ekmekler için çalışıyorum şimdi.<br />
Bu da gelir bu da geçer dostlar. Evdeyken mutfakta bolca vakit geçirdim. Yarı gönüllü, yarı gönülsüz. <br />
Lezzet paylaştıkça çoğalır diyor ve karşınızda Fitnat'ın Ekmeği.<br />
Malzemeler<br />
500 gr un (1,5 kavanoz)*<br />
300 gr tam buğday unu (1 kavanoz)<br />
400 gr ekşi maya ( 1 kavanozdan 2 parmak eksik)**<br />
520 gr su (1 kavanoz)<br />
1 silme yemek kaşığı tuz 3 yemek kaşığı suyla karıştırılacak.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgNQYZbVtLNBy4JFWj9vygetsQC19iI-_pe9iijfySFXGi1wMN85o-dbaFZqHGFcxXgoTsHSjemALYI2d_s6FqZPlUBimRIb9ty95XAl5rFzvD7oMAMdYMT3cp5CkbOUSkTQCAHUhRpFjZm/s1600/IMG_20200331_220252.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="639" data-original-width="717" height="570" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgNQYZbVtLNBy4JFWj9vygetsQC19iI-_pe9iijfySFXGi1wMN85o-dbaFZqHGFcxXgoTsHSjemALYI2d_s6FqZPlUBimRIb9ty95XAl5rFzvD7oMAMdYMT3cp5CkbOUSkTQCAHUhRpFjZm/s640/IMG_20200331_220252.jpg" width="640" /></a></div>
Un ve suyu yoğurup hamur haline getirdim. Üzerini nemli bir bez örtüp 1 saat beklettim. 6 saat önceden beslediğim mayamı hamura ilave edip 15-20 dk kadar yoğurdum. 1 saat daha üzeri kapalı olarak beklettim ve tuzlu suyu ekledim. Hamura iyice karışması için tekrar yoğurdum. Hamuru hafif yağlanmış plastik bir kapta beklemeye aldım. Saat başı katladım. Katlarken Yumuşak hareketlerle, severek yapmaya özen gösterdim. O da sevgisini bana güzel emeklerle gösterdi tabii ki. Katlama ve bekleme süreci 3 saat sürdü. <br />
<br />
Son katlamadan sonra hafif unlanmış tezgah üstüne aldım. 1,5 saat kendi haline bıraktım. Son şekli vermek için hamuru ikiye böldüm. Çok sıkı olmayacak şekilde içe doğru kıvırarak hamura son şeklini verdim. Sepet veya herhangi bir kaseye mutfak bezi serip unladım. Hamurlarımı kaplara koyup buzdolabına kaldırdım. 18 saat süren soğuk fermentasyon işleminden sonra 240 derece önceden ısıtılmış fırına attım. Fırının altına bir kaba su koyup buhar oluşturdum. Tabii önce hamurun üstünü jiletle kesip kabarma yönünü tayin ettim. 20 dk sonra ısıyı 200 dereceye düşürdüm. 20 dk daha pişen ekmekleri fırın telinin üstüne aldım. Kesmek için en az 4 saat beklemek gerek.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh1t3XNA54hkriLolQjcblIkBz9WJoZe5HfrQDKCOrrStK6nw3CLY53UXrxwbWqXAR3i4csooZASOj7a3e9f6BRNt5gRyzx-F8ZV_zWZ3fpMX7NbMb7_cfeXI9A_t6g9FqIrfd5qChHgy0L/s1600/IMG_20200330_175000.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1200" data-original-width="1600" height="480" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh1t3XNA54hkriLolQjcblIkBz9WJoZe5HfrQDKCOrrStK6nw3CLY53UXrxwbWqXAR3i4csooZASOj7a3e9f6BRNt5gRyzx-F8ZV_zWZ3fpMX7NbMb7_cfeXI9A_t6g9FqIrfd5qChHgy0L/s640/IMG_20200330_175000.jpg" width="640" /></a></div>
Aslında hamur işinde tek bir reçeteden bahsedemem. Unun yapısı, mutfağın ısısı, elinin ayarı derken bir çok erken ekmeğin kaderini belirliyor. En güzel tarif gönülden gelen tarif. Ancak hamurun su oranı yüksek olunca kabarması ve gözenekli olması daha kolay oluyor.<br />
*Tarifi <a href="https://youtu.be/pF2duh4xW8w" target="_blank">Refika'nın Mutfağı'</a>nda Burak Arpak' tan aldım. Malzemeler tam olarak listedeki gibi. Mutfak terazisi olmayanlar için 660'lık kavanoz ölçüleri de hazırlanmış. Yoğurma, mayalama aşamalarında ufak tefek değişiklikler yaptım. Tarif tost ekmeği tarifiydi ama ben iki somun ekmek çıkardım bu tariften. Mutfak yaratıcılığı sever. Kalıpların dışına çıkmak, geliştirmek, tecrübelerle zenginleştirmek sizin elinizde.<br />
**Buzdolabındaki ekşi mayamı sabah saatlerinde çıkardım. Bir çay bardağı mayaya aynı oranda su ve un ekledim. 6 saat beklettim. Mayanın göz göz kabarmış olması ekmeğe hazırım demek. Gerisi severek, umut ederek beklemek, emek vermek.<br />
Hepimizin ferah sofraları olsun.<br />
<br />
<br />
<br />
Esra Atesakinhttp://www.blogger.com/profile/03533486363523959078noreply@blogger.com6tag:blogger.com,1999:blog-2256617060841457918.post-67833620147563101062020-02-27T21:30:00.000+03:002020-02-28T15:45:34.162+03:00Onun Adı Fitnat<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEitMAQaCbYucOawJQt8imihS28ptSqUa6HsiZ2gq0QdyS_rZzfZUZuFxYCwLelQMbnDK7Nb9asuYV7sT_5HrXuFA8vrAWm_2yWdAZS3d76Oi4GGRKca4sF3JZYzEXUh7T0TKzvr7k00jwe4/s1600/ek%25C5%259Fi+maya+ekmek+yap%25C4%25B1m%25C4%25B1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1180" data-original-width="914" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEitMAQaCbYucOawJQt8imihS28ptSqUa6HsiZ2gq0QdyS_rZzfZUZuFxYCwLelQMbnDK7Nb9asuYV7sT_5HrXuFA8vrAWm_2yWdAZS3d76Oi4GGRKca4sF3JZYzEXUh7T0TKzvr7k00jwe4/s640/ek%25C5%259Fi+maya+ekmek+yap%25C4%25B1m%25C4%25B1.jpg" width="494" /></a></div>
Ekşi maya nasıl yapılır diye 10 gün önce araştırmalara dalmışken bugün ekmeğime kavuştum. Bırakın ekmek yapmayı, ekşi mayayı tutturmaktan bile şüpheliydim. Başarısız olma ihtimalini de yanıma katıp ekşi maya dünyasına yola çıkmıştım. On gün boyunca sabırla, sevgiyle ama en çok umutla unla suyu kardım. Farklı kaynakları araştırırken birbirinden farklı tarifler olsa da aklıma en yatan yolu seçtim.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiMzyrruaC0MDiV6J4tJucvCSIlrsTR_UYh4622YWIyrN2biZTQAjZxBU32HMqcPuYRSBpTOpILFzpnW5Jj9QloSB3KosiZ_xhIbyw5Se8DCeFo_fctySv659p0J2sPPAJvunHLUokL787X/s1600/ek%25C5%259Fi+maya+ekmek+tarif.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="761" data-original-width="1280" height="380" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiMzyrruaC0MDiV6J4tJucvCSIlrsTR_UYh4622YWIyrN2biZTQAjZxBU32HMqcPuYRSBpTOpILFzpnW5Jj9QloSB3KosiZ_xhIbyw5Se8DCeFo_fctySv659p0J2sPPAJvunHLUokL787X/s640/ek%25C5%259Fi+maya+ekmek+tarif.jpg" width="640" /></a></div>
<br />
Şimdi mis kokulu, çalışkan bir mayam var. Bir de çeşit çeşit ekmek hayallerim. Bu arada çalışkan kızıma isim vermeden olmazdı. Güzel mayamın adı Fitnat. Eskiyi yaşamaksa ekşi maya, eskilerden bir isim yakışır diye düşündüm.<br />
Önceki yayında başlangıç aşamasını detaylı yazmıştım. Merak edenler için <a href="https://esradandunyaya.blogspot.com/2020/02/eksi-maya-tatl-dusler.html" target="_blank">burada</a>. Kısaca özetleyecek olursak.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiK2mjF2nZf5DVk66B00QOWc3PgxaC5fYyRZci1nLSPQZJLkkSIdNHIkbfLaPtzfi7VZbBt8XV92lNWZvDEF95T7rSBRcViB1fv_m7Cp2eUthj2SNB9sefrxCm2Zgxddse-5nJDpHccXqnC/s1600/PicsArt_02-27-08.48.06.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1080" data-original-width="1080" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiK2mjF2nZf5DVk66B00QOWc3PgxaC5fYyRZci1nLSPQZJLkkSIdNHIkbfLaPtzfi7VZbBt8XV92lNWZvDEF95T7rSBRcViB1fv_m7Cp2eUthj2SNB9sefrxCm2Zgxddse-5nJDpHccXqnC/s640/PicsArt_02-27-08.48.06.jpg" width="640" /></a></div>
<br />
Ekşi maya yapmak için temiz bir kavanozda bir yemek kaşığı tam buğday unu ve bir yemek kaşığı suyu karıştırdım. Çok katı olmayan bir bulamaç elde ettim. Başlarda tahta kaşık kullandım ancak daha sonra metal kaşığı daha sağlıklı olduğunu öğrendim. Kavanozun ağzını temiz bir mutfak beziyle kapatıp karanlık bir köşede beklemeye aldım. Her gün aynı saatte besledim. Her gün 1 yemek kaşığı un, 1 yemek kaşığı su ekleyip kenara kaldırdım. Ancak, 6. günde mayam biraz yavaşladı. Yani kabarcıkları daha azdı. Daha aktif olması için her gün kattığım tam buğday ununa 1 yemek kaşığı beyaz un ekledim. Tabii su miktarı da 2 kaşık suya çıktı. Ertesi gün manzara muhteşemdi. 7. günde maya köpük köpük olmuştu. Kokusu da temiz ve ferahtı. Aynı işlemlere 9. Güne kadar devam ettim. 9. Gün beslenmesinden sonra kapağını kapatıp dolaba kaldırdım. Ekşi mayam göreve hazır ve nazırdı. Ekmek yapmanı zamanı gelmişti artık.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen="" class="YOUTUBE-iframe-video" data-thumbnail-src="https://i.ytimg.com/vi/2FVfJTGpXnU/0.jpg" frameborder="0" height="266" src="https://www.youtube.com/embed/2FVfJTGpXnU?feature=player_embedded" width="320"></iframe></div>
Fitnat'tan yapacağım ilk ekmeğe epey özendim. En çok bu videodan yararlandım. Ekmek hamurunu sulu olması çok önemliymiş. Hamura un katmamak için kendimi zor tuttum. Yaklaşık 2 su bardağı tam buğday unu, 2 su bardağı beyaz un kullandım. 1 silme yemek kaşığı tuz ve klorsuz su kullandım. Fitnat'tan ayırdığım 1 çay bardağı kadar mayayı sabahtan 1 un, 1 su ile beslemiştim. Alabildiğine su ve mayayı da katıp, başladım yoğurmaya. Epey bir güç gerekli. Hamur sulu olduğu için toplanması zor oluyor. İyice yoğurduğum hamuru 3 saat beklettim. Temiz bir beze un serpip hamuru yerleştirdim. Üstünü de kapatıp, buzdolabına kaldırdım. Bu işleme soğuk fermentasyon deniyormuş. 40 yaşımızdan sonra bakalım daha neler öğreneceğiz.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiz0qNF4ar9lnBc8Tc61OyhIYhoHm1853VkIM-qeFwilnGPFvBZM9aEpmuDQ0ozQob5a4ynH0vHu7klyMXVLQNLd5VuRnFvkkYA-K5PnD7a7wVuYAeuUfu13bHUcxz8XR1ffHqEmiEpJgn-/s1600/ek%25C5%259Fi+maya+ekmek+tarifi.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1200" data-original-width="1600" height="480" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiz0qNF4ar9lnBc8Tc61OyhIYhoHm1853VkIM-qeFwilnGPFvBZM9aEpmuDQ0ozQob5a4ynH0vHu7klyMXVLQNLd5VuRnFvkkYA-K5PnD7a7wVuYAeuUfu13bHUcxz8XR1ffHqEmiEpJgn-/s640/ek%25C5%259Fi+maya+ekmek+tarifi.jpg" width="640" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />
Yaklaşık 17 saat sonra buzdolabına çıkarttım. 240 derecede ısıttığım fırına ısıya dayanıklı bir kapla su koydum. Bu kabuğun oluşması için gerekli. Dolaptaki hamuru tepsiye koyup, üzerini şekillendirdim. Fırına girdikten sonra ısıyı 200 dereceye düşürdüm. 40 dakika sonra kara kızım ev halkının görüş ve önerilerine hazırdı.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjPBlR904uKeVk59edpE-IiCXx4vZkfkWsbNSEFgc4q8EPRswWQDldjm3RjINmdi7FUa2YwCjnMfJ4mvoE6TIdfKfcM5qAl4WcRMq5xYBS1izSu7uffutaiPxaHbfT0qywHU6mtOsIbnAOw/s1600/ekmek.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1017" data-original-width="960" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjPBlR904uKeVk59edpE-IiCXx4vZkfkWsbNSEFgc4q8EPRswWQDldjm3RjINmdi7FUa2YwCjnMfJ4mvoE6TIdfKfcM5qAl4WcRMq5xYBS1izSu7uffutaiPxaHbfT0qywHU6mtOsIbnAOw/s640/ekmek.jpg" width="604" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
Fitnat bu güzel somunu armağan etti bana. Şimdi aklımda cevizli, haşhaşlı, zeytinli, üzümlü ekmekler ve mutlu yüzler var.<br />
Sevenleriniz, sevdikleriniz çok olsun :)Esra Atesakinhttp://www.blogger.com/profile/03533486363523959078noreply@blogger.com6tag:blogger.com,1999:blog-2256617060841457918.post-20125987620119057022020-02-23T19:32:00.000+03:002020-02-24T16:12:33.304+03:00Ekşi Maya Tatlı Düşler <br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjWhcQpBWK34yxKDv51xlHbL2ONCooeyu31M7FCfztOPtCaLDqRk3XksW50vly1www5ScNBQaOIGU8H1kTg-ZTTcbsEA3FuThnmlaqVHKhVVqzQL088BUSNh8tzfsde4E8MOP9dTDAxUAmf/s1600/ek%25C5%259Fi+maya+ekmek.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="1069" data-original-width="1600" height="427" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjWhcQpBWK34yxKDv51xlHbL2ONCooeyu31M7FCfztOPtCaLDqRk3XksW50vly1www5ScNBQaOIGU8H1kTg-ZTTcbsEA3FuThnmlaqVHKhVVqzQL088BUSNh8tzfsde4E8MOP9dTDAxUAmf/s640/ek%25C5%259Fi+maya+ekmek.jpg" width="640" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><br />
<div style="text-align: left;">
Son günlerde ekşi maya nasıl yapılır diye sıkı araştırmalar içindeyim. Bloglar, instagram hesapları, videolar derken ne engin bir deryaymış ekşi maya. Başlarda merakla okusam da, başaramam herhalde diye erteliyordum. Sonra evin içini saran o mis kokuyu hayal ettim. Her yanım un olsun, çocuklar ekmeğime alkış tutsun, konu komşu bu müthiş kokuyu duyup kulislerde beni konuşsun, hatta kraliyet ekmekçisi nişanını bana takdim etsinler diye müthiş gaza geldim. Ne kaybedebilirsin ki? dedim. En azından ne yapmamam gerektiğini öğrenirdim.</div>
</td></tr>
</tbody></table>
<br /><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjMgii2yU8rMkUm1iEWa6feW6AbmFU5ewB0cxr9EheWif0SQzvAjESIPWcxorryXTmHtlPpPrqHtsHug7MimzISQUC0qTmoMF_R8GudmsMRH26_jd3ku9XmuqM_7jfuxOaWMYMM9zrGZj8s/s1600/ek%25C5%259Fi+maya+nas%25C4%25B1l+yap%25C4%25B1l%25C4%25B1r.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="1067" data-original-width="1600" height="426" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjMgii2yU8rMkUm1iEWa6feW6AbmFU5ewB0cxr9EheWif0SQzvAjESIPWcxorryXTmHtlPpPrqHtsHug7MimzISQUC0qTmoMF_R8GudmsMRH26_jd3ku9XmuqM_7jfuxOaWMYMM9zrGZj8s/s640/ek%25C5%259Fi+maya+nas%25C4%25B1l+yap%25C4%25B1l%25C4%25B1r.jpg" width="640" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Pexels.com </td></tr>
</tbody></table>
Bugün ekşi mayamın 6. günü. Sabır isteyen bir süreç olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum. 6 gündür yedirdim, içirdim,şöyle mentos atılmış kola gibi kabarsana güzelim. Akşam eve gelince koştur koştur çıkan kabarcıkları sayıyor, şükrediyorum. Bol tahıllı ekmekler, mısır ekmekleri, haşhaş tohumlular, cevizli ekmekler geliyor aklıma ve motive oluyorum.<br />
O kadar çok yazı okuyup, araştırdım ki, sonunda kafam karıştı. Karmaşık tarifleri, gram ölçüleri pek sevmem. Sadelik en iyisidir mottosuyla çıktım ekşi maya yolculuğuma.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgrrAgCn4dNt2fQzAvYGBVHMG2UH_7qeX1U4qVNJwSWqXd4haJCmM6QIEV3cJa5L2j_ZcSyacb38eigaiWuxhJd7a9fTedsbWC1v2OuZAFUVD_sDwqAP9iERR1vXcpylcq0aapc-D2D2JTh/s1600/IMG_20200223_191952.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="722" data-original-width="720" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgrrAgCn4dNt2fQzAvYGBVHMG2UH_7qeX1U4qVNJwSWqXd4haJCmM6QIEV3cJa5L2j_ZcSyacb38eigaiWuxhJd7a9fTedsbWC1v2OuZAFUVD_sDwqAP9iERR1vXcpylcq0aapc-D2D2JTh/s640/IMG_20200223_191952.jpg" width="638" /></a></div>
<br />
1. Gün: Malzemeler çok basit. Su, un ve kaynar suyla steril edilmiş bir kavanoz. Bir yemek kaşığı tam buğday unu ve 1 yemek kaşığı klorsuz içme suyunu karıştırdım. Unun cinsine, yapısına göre su miktarı arttırılabilir. Çavdar unu ile başlanan mayalar daha başarılı oluyormuş. Ben bulamadığım ve acele de ettiğim için tam buğday unu işe başladım. Bulamaç kıvamındaki karışımı tahta bir kaşıkla karıştırıp temiz bir bezle örtüp, karanlık bir köşeye kaldırdım.<br />
2. Gün: Maya işlemine başladıktan tam 24 saat sonra tekrar başbaşayız. Ufak tefek kabarcıklar görünce içimin umut dalları yeşeriyor. Aynı ölçüde takviye yapıp, üstünü örtüp tekrar uykuya bıraktım.<br />
3. Gün: Her gün aynı saatte besleme yapmak önemli. Genellikle sabah saatlerini öneriyorlar ancak benim için en uygun saat akşam saatleri. Tekrar 1 yemek kaşığı un, 1 yemek kaşığı su ekledim. Yuvasına geri koydum.<br />
4. Gün: Rutin ziyarete devam. Burnuma maya kokuları daha keskin geliyor.<br />
5. Gün: Beslemesine bugün de devam. Kabarcıklar daha büyük bu sefer.<br />
6. Gün: Bugün daha hareketli olur diye umuyordum. Beklediğim kadar kabarmadı.<br />
10 gün sonra mayamın olmasını umuyorum. Olmazsa da yapmamam gerekenleri öğrenmiş olurum.<br />
Ekşi mayada o kadar çok teknik varmış ki. Her gün yeni bir şey öğreniyorum. Nohutla, üzümle, kayısıyla bile tutulan mayalar var. Neyse bu da başka bir post konusu olsun.<br />
Benim ekşi maya çalışmaları şimdilik bu kadar. Ekşi mayalı ekmek denince sizin aklınıza ne geliyor?<br />
Ekmeğiniz bereketli olsun. Sağlıcakla...Esra Atesakinhttp://www.blogger.com/profile/03533486363523959078noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2256617060841457918.post-13663693463014616472020-01-18T09:25:00.001+03:002020-01-18T09:25:32.257+03:00Aman Doktor Kahvaltıma Bir Çare <br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjN2GkJhHX3otsQmkHRIiLdhNNf6sCrh1nReIEUL8BVdEHaYuxQ16HUOqs1TWBQN-J_4gGc0Vafv_nbtW51xoFkWKxHnxG0nOC6ogzBRyWy4O3GmRs2jHltRYd_C6JkUiBCZve28lGtZX39/s1600/unnamed.gif" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="226" data-original-width="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjN2GkJhHX3otsQmkHRIiLdhNNf6sCrh1nReIEUL8BVdEHaYuxQ16HUOqs1TWBQN-J_4gGc0Vafv_nbtW51xoFkWKxHnxG0nOC6ogzBRyWy4O3GmRs2jHltRYd_C6JkUiBCZve28lGtZX39/s1600/unnamed.gif" /></a></div>
Doktor Mehmet Öz'ün yaptığı kahvaltı açıklaması beni çok şaşırttı. Dünyaca ünlü, biricik Daktır Oz sadece beni değil eminim milyonları hayal kırıklığına uğrattı. İşte kahvaltısıyla gurur duyan bir milleti can evinden vuran sözler.<br />
<span style="color: #222222; font-family: "Open Sans", sans-serif; font-size: 17px; font-weight: 700;"> "Bence 2020'de yapılacak ilk şeylerden biri kahvaltıyı yasaklamak olmalı. Kahvaltı yapmamız gerektiğini düşünmüyorum, bu bir reklam aldatmacası"</span><span style="color: #222222; font-family: "Open Sans", sans-serif; font-size: 17px; font-weight: 700;"> </span><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhSciL8OyO81syopYUXU4QyK_BTpLe9CSF__pEHy2FlRBpA0NhUsj0blVBiXKhdE2t0DaNM_SaB0m6QOLOp75s7ZTr-2yi-LzDUAiKilny0Hc-M_G9b0xkXwuGaokXQDeE2DjHnCSYPETDu/s1600/tenor.gif" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="220" data-original-width="220" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhSciL8OyO81syopYUXU4QyK_BTpLe9CSF__pEHy2FlRBpA0NhUsj0blVBiXKhdE2t0DaNM_SaB0m6QOLOp75s7ZTr-2yi-LzDUAiKilny0Hc-M_G9b0xkXwuGaokXQDeE2DjHnCSYPETDu/s1600/tenor.gif" /></a></div>
Malum, kahvaltı söz konusuysa diğer öğünler teferruattır. Domates, salatalık, beyaz peynir, zeytin , ince bellide demli çay hele bir de simit varsa değmeyin keyfime. Hafta sonu kahvaltılarından hiç bahsetmiyorum bile. Kuymak, gözleme, pide deyip çıtayı ve kolesterolü yükseltmenin bir alemi yok tabii.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgJbm0WuIeRbdSRtkSuQOJfVdztvlIL1soiXpXvgdqauP93owsZUdYlLTpUgLa1OlC7BTXmUdIn0LBgJa4O_C2eczYPTG0LG-hauWocnQptiV1hnVe2Bqe-exVQFT-LrZKQqKkskvyZgXUB/s1600/tumblr_o35wqk4Z0t1r3qio5o5_250.webp" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="149" data-original-width="250" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgJbm0WuIeRbdSRtkSuQOJfVdztvlIL1soiXpXvgdqauP93owsZUdYlLTpUgLa1OlC7BTXmUdIn0LBgJa4O_C2eczYPTG0LG-hauWocnQptiV1hnVe2Bqe-exVQFT-LrZKQqKkskvyZgXUB/s1600/tumblr_o35wqk4Z0t1r3qio5o5_250.webp" /></a></div>
Hani yıllardır kahvaltısız sokağa adım atmayın diyen doktorlar köşedeki şarküterinin mi reklamını yapıyordu. İş, güç, telaş üçgeninde, sabahın erken saatlerinde iki zeytin, bir parça simit yemeyi lüks sayarım Doktor. Onu da mı çok gördün?<br />
Eleştirileri cevaplayan Dr Mehmet Öz Hürriyet 'ten Ece Çelik' in sorularını cevaplamış. Demiş ki<br />
<ul style="clear: both; color: #333333; counter-reset: li 0; font-size: 17px; list-style-type: none; margin: 0px 30px 10px 35px;">
<li style="margin-bottom: 15px; padding-left: 20px; position: relative;"><span style="font-family: inherit;"><b>"Atalarımız da sabah kalkar kalkmaz yemek yemezdi. Yemek yemeden önce hareket ettiğiniz zaman kaslar daha iyi çalışıyor.</b></span></li>
<li style="margin-bottom: 15px; padding-left: 20px; position: relative;"><span style="font-family: inherit;"><b>Ben sabah yemek yemeyin demiyorum. Ama 07.00’de uyanıyorsanız 11:00’de yiyin diyorum. Akşam da 19.00’dan sonra yemeyin. Siz uyurken bağırsaklarınız da dinlenebilsin. "</b></span></li>
</ul>
<div>
Elbette doktorlarımıza güveniyorum. Yaptıkları açıklamalarda mutlaka insan ve toplum salığlığını düşündüklerine inanıyorum. Ancak son dönemlerde sağlık alanında marjinal açıklamalarda bulunmak moda oldu resmen. </div>
<div>
X doktor çıkıyor kendinizi ceviz, tereyağ ve yumurta ile marine edebilirsiniz, </div>
<div>
Y doktor, depresyonu zattiru zuttiru bitkisiyle yenebilirsiniz, </div>
<div>
Z doktor en zorlu hastalıkları ellerimle hazırladığım bitkisel kürlerle yenebilirsiniz diyor. </div>
<div>
Hangisine inanalım? İlaç firmalarına meydan okuyup kendi ürünlerini kakalayan doktorlar bana hiç inandırıcı gelmiyor açıkçası. Reçetenizden ve doktorunuzdan şaşmayın. Doktor dediysek muayenehanesine gittiğiniz, tedavi olduğunuz doktorlardan bahsediyorum, TV kanallarında milletin sağlığıyla oynayan, yanlış yönlendiren kişilerden bahsetmiyorum. </div>
<div>
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhJGe8YLiHRQ1G1yWjcw10863Ar0wU4B6vTUgnLUQKLtoO0Y7CRSmbH9ov529khQDRq9IfqkaEYTMhJwDYshdEJjTu7VcyHLMLlPJxgciVonO0ipq3OwOctcqlnj-ZSuacVCG9MEy_-GCxb/s1600/IMG_20200118_092417.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="815" data-original-width="720" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhJGe8YLiHRQ1G1yWjcw10863Ar0wU4B6vTUgnLUQKLtoO0Y7CRSmbH9ov529khQDRq9IfqkaEYTMhJwDYshdEJjTu7VcyHLMLlPJxgciVonO0ipq3OwOctcqlnj-ZSuacVCG9MEy_-GCxb/s400/IMG_20200118_092417.jpg" width="352" /></a></div>
<div>
<br /></div>
<div>
Neyse, bugün hafta sonu. Birazdan kahvaltıyı hazırlarım. 11'e kadar bekleyemeyeceğim Daktır Oz. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
Sağlıcakla kalın :) </div>
<div>
<br /></div>
<div>
Mehmet Öz'ün detaylı açıklamaları için :</div>
https://tr.sputniknews.com/yasam/202001151041011859-dr-oz-ben-sabah-yemek-yemeyin-demiyorum/<br />
<br />Esra Atesakinhttp://www.blogger.com/profile/03533486363523959078noreply@blogger.com9tag:blogger.com,1999:blog-2256617060841457918.post-33818729306789203282020-01-09T00:02:00.001+03:002020-01-09T00:02:41.610+03:00Kar, Cadılar ve Nöronlar <span id="goog_187849850"></span><span id="goog_187849851"></span> <br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiFQsouN_F825X1BEAB5A0JOR1a_6RJWqj_ZoGwIIiF7ozKfgcmbved5yfC7P5qh9kAaTbz7VxU0_JimSXzaqFk9SY11ajHit3zQ_2au11IEgZTiEvk3IzTss9JnYUo5qAnvHO8bU8WKed5/s1600/IMG_20200101_160353_618.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1600" data-original-width="1361" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiFQsouN_F825X1BEAB5A0JOR1a_6RJWqj_ZoGwIIiF7ozKfgcmbved5yfC7P5qh9kAaTbz7VxU0_JimSXzaqFk9SY11ajHit3zQ_2au11IEgZTiEvk3IzTss9JnYUo5qAnvHO8bU8WKed5/s640/IMG_20200101_160353_618.jpg" width="544" /></a></div>
<br />
Kar yağmayalı iki sene oldu. Bu sene de belli ki hasret devam edecek. Okulların ansızın tatil olmasını, çocukların kar beyazlığında yükselen kahkahalarını, özgün kardan adam çalışmalarını, kardan üşüyen parmak uçlarımın hüzünbaz hallerini özlemeye devam anlaşılan.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj_q0hsElZ1zWFVPj_k5Xx_2llEbE23juX8OgYg0u-f6Gf3NbS5t3ZdWhS8heXMbf5PEGQnAFNlpkKB5pSFVbcSAdAlff8RBluoqRTAIbGbdqYFjBTS_2PBKAUzQWw5dy3FLcSqpS5xz9CM/s1600/IMG_20200101_182226_539.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1600" data-original-width="900" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj_q0hsElZ1zWFVPj_k5Xx_2llEbE23juX8OgYg0u-f6Gf3NbS5t3ZdWhS8heXMbf5PEGQnAFNlpkKB5pSFVbcSAdAlff8RBluoqRTAIbGbdqYFjBTS_2PBKAUzQWw5dy3FLcSqpS5xz9CM/s640/IMG_20200101_182226_539.jpg" width="360" /></a></div>
Yeni yılın ilk günü kendim için bir şey yapmak istedim. Kar bize gelmiyorsa biz kara gideriz dedik, çıktık dağlara. Avuç içi kadar kar yeter diyordum ama bir baktım beyazlara bürünmüşüz. Yine de gözler kar bulutlarını takipte.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh2cXJwW9N2Cv3RwPGAw4m_O4yq1_HaBiWs_nWLd0ugkzt_G8qzWfFnuty-HvA-EHXZDK5a-D3x7jz50CKXtnKl5PSGyJzEmp4tqGW-lG3ym26UtRoKKMU_12elAxhdLWQwh0I82PgPU34z/s1600/2950150.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="800" data-original-width="600" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh2cXJwW9N2Cv3RwPGAw4m_O4yq1_HaBiWs_nWLd0ugkzt_G8qzWfFnuty-HvA-EHXZDK5a-D3x7jz50CKXtnKl5PSGyJzEmp4tqGW-lG3ym26UtRoKKMU_12elAxhdLWQwh0I82PgPU34z/s640/2950150.jpg" width="480" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjyK-RWRS6S2xx5yQ8QOgi6YT2m8B_7AzyrTLnd6ZY5AX0MwCu5HXGPw6jzrWB4xkXI3jcXeCi3uWDkN6N8q1NMIOMGijDYY-NZI5ti5EWnkGTbHLCYvwhZC2fFaFibK8Y1xpBs_zsEahGI/s1600/s-309a6d5f83b21463d6f1cf0f4481f1ad8689afd9.gif" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="457" data-original-width="900" height="324" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjyK-RWRS6S2xx5yQ8QOgi6YT2m8B_7AzyrTLnd6ZY5AX0MwCu5HXGPw6jzrWB4xkXI3jcXeCi3uWDkN6N8q1NMIOMGijDYY-NZI5ti5EWnkGTbHLCYvwhZC2fFaFibK8Y1xpBs_zsEahGI/s640/s-309a6d5f83b21463d6f1cf0f4481f1ad8689afd9.gif" width="640" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
İzliyorum<br />
Uzun kış gecelerinin olmazsa olmazı TV dizileri. Fantastik kurgu meraklıları için Netflix dizisi The Witchers yeni bir soluk getirdi ekranlara. Cadılar, büyüler, iksirler, canavarlar, prensesler derken Superman'dan tanıdığımız Henry Cavill kılıcını karanlıkların üstüne üstüne sallıyor. Gümüş saçlı Geralt gözünü budaktan, sözünü dudaktan esirgemiyor. Canavar avcısı olarak nam salsa da asıl düşmanı kötü kalpler. Hırs tutkunu insanların gerçek canavarlar olduğu ise günümüzün de bir gerçeği.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEig34gvHXTfH-owulZZUbRjHbkb5Tx4aN3NclQ3JWQTkW-oWDIxzuTdrUea8H-BiE-WadpaDh2qcN2sB5ICOItwr_HxbJUJpklA1MqAx_HaX2nDtSwQBF9ZXrVETik6U_m54YfCTOZlxoc9/s1600/IMG_20191208_131830_789.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="954" data-original-width="955" height="638" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEig34gvHXTfH-owulZZUbRjHbkb5Tx4aN3NclQ3JWQTkW-oWDIxzuTdrUea8H-BiE-WadpaDh2qcN2sB5ICOItwr_HxbJUJpklA1MqAx_HaX2nDtSwQBF9ZXrVETik6U_m54YfCTOZlxoc9/s640/IMG_20191208_131830_789.jpg" width="640" /></a></div>
<br />
Okuyorum <br />
Beyin Senin Hikayen, okuduğum son kitap. David Eagleman bir nörobilimci. Doğum anından itibaren beyin gelişimine etkisi olan unsurları derinlemesine inceliyor. Nöronların etkileşime geçmesi, sinaps bağlantıları, kişilik gelişimi ve bir çok gizemli insan sırrına büyüteç tutuyor. Psikoloji ve nöroloji arasında büyük bir bağ var. Amaç insanı anlamaksa her iki bilim de bir dedektif gibi çalışıp, iz sürüyor. 20 yıllık meslek hayatımda edindiğim en önemli izlenim sevgi oldu. Sevgiyle büyüyen çocukların mutlu toplumları inşa ettikleri bir gerçek.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj2X8sWc2jwOpnAUJMDnz52VzB-JdctuWXfEw40Bgk0NqDxrbPu5f-Tw-HZ1ZmbueLVMiae2rbgPY4qUDILDzMZii31w7CMHa5yJKmElIKF1Llf6WwN0uSSEdav0eVwGbfWcRoumH-ByTLG/s1600/IMG_20181001_185925.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="960" data-original-width="960" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj2X8sWc2jwOpnAUJMDnz52VzB-JdctuWXfEw40Bgk0NqDxrbPu5f-Tw-HZ1ZmbueLVMiae2rbgPY4qUDILDzMZii31w7CMHa5yJKmElIKF1Llf6WwN0uSSEdav0eVwGbfWcRoumH-ByTLG/s640/IMG_20181001_185925.jpg" width="640" /></a></div>
<br />
Planlıyorum<br />
Yarıyıl tatiline az bir zaman kala 15 gün boyunca alarmsız uyanmanın mutluluğunu yaşamayı, evimde kedi gibi kanepemde kıvrılmayı, kafamın estiği yerlere gitmeyi, sevdiklerimle daha çok zaman geçirmeyi umut ediyorum.<br />
Sağlıkla ve sevgiyle kalın:)<br />
Esra Atesakinhttp://www.blogger.com/profile/03533486363523959078noreply@blogger.com6tag:blogger.com,1999:blog-2256617060841457918.post-17265754591865015032020-01-01T20:32:00.000+03:002020-01-01T20:32:27.586+03:00Çocuklar Süt Sevmiyor mu?<img alt="" src="http://media.boomads.com/images/offer/tetrapak-sut-20193112104525252.jpg" style="height: 416px; width: 550px;" /><br />
<br />
Dün bir arkadaşıma çaya davetliydim. Öğleden sonra olduğu için çocukları evdeydi. Ben de giderken onların sevebileceği ‘zararsız’ ve lezzetli bir şeyler almak istedim. Ufak tefek atıştırmalık yiyeceklerin yanında marketten en sevdiğim markanın ambalajlı sütünü aldım. Bizim evde çok tüketildiği için sütü artık otomatik alıyorum hiç düşünmeden.<br />
<br />
<br />
<br />
Evlerine gittiğimde arkadaşım torbaları boşaltırken sütleri kendime aldığımı sanınca bayağı şaşırdım. Meğer çocukları süt “sevmezmiş”. Bu aslında onun dediği tabii ama orada bir şey demeden, evde bal, kakao gibi tatlandırıcı bir şeyler olup olmadığını sordum. Kakao poşetini elime aldım ve annemin hazırladığı kakaolu sütü hazırlamaya giriştim.<br />
<br />
<br />
<br />
Benim düşünceme göre, çocuklar bir gıdayı, bir yiyeceği sevmediğinde bu gerçek fikir değil, bir etkilenme veya zorlanma sonucu oluyor. Yani çocuğu yemesi veya içmesi için zorlarsan o çocuk o gıdayı bir daha tüketmeyebiliyor. O yüzden çocukları serbest bırakmak, sıkmamak, o gıdayı farklı türde onlara sevdirmek lazım.<br />
<br />
<br />
<br />
Kakaolu sütlerini ve atıştırmalıklarını hazırlayınca onları çağırdım ve sütle ilgili bir hikaye uydurdum hemen. Sonuç belli; sütlerini bayılarak içtiler. Konu neyi yaptığınızdan çok nasıl yaptığınız. Pazarlamanın önemini buradan anlıyor insan. Arkadaşım şaşkın tabii.<br />
<br />
Sohbet ettiğimizde ise çekinerek ambalajlı sütleri pek kullanmak istemediğini söyledi. Nedenini sorduğumda ise besin değeri düşük olduğunu söyledi. Bunu da araştırmadığını, tamamen kendi fikri olduğunu söyledi. Gel bakalım o zaman dedim. Dedikodu yapacağımıza, magazin konuşacağımıza bunu araştıralım dedim. 1-2 saat gezindik yerli ve yabancı sitelerde. Çıkan sonuçlar ise onu şaşırttığı kadar beni de şaşırttı zira bilmediğim bir sürü şey öğrendim. Bu vesileyle arkadaşıma da teşekkür ederim yeni şeyler öğrenmemi sağladığı için.<br />
<br />
<br />
<br />
İlk olarak ambalajlı sütler, şu an ortalıkta gezen çiğ sütlere göre denetimli ve kontrollü olduğu için kesinlikle ama kesinlikle daha güvenli ve sağlıklıymış. Ambalajlı sütler, ısıl İşlem Görmüş İçme Sütleri Tebliği’ne uygun ısıl işlem geçirirler ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından onaylanan tesislerde üretilirmiş.<br />
<br />
<img alt="" src="http://media.boomads.com/images/offer/tetrapak0685_tb-20193112104446221.jpg" style="height: 314px; width: 550px;" /><br />
<br />
Isıl işlem, dünya çapında tüm sütlere uygulanan bir yöntemmiş meğer. Bunun amacı, insanlarda ciddi hastalık riski oluşturabilecek etkenlerin tamamen uzaklaştırılmasıymış. Ayrıca besleyiciliğinden ve içeriğindeki vitaminlerinden de herhangi bir kayba uğramazmış. Yani arkadaşımın fikri yanlışmış. Araştırmasak, sorgulamasak yanlış bir fikre inanmaya devam edecekti.<br />
<br />
<br />
<br />
Bu arada aranızda çiğ süt kullanan varsa diye çok ama çok önemli bir bilgi eklemek istiyorum. Çiğ olarak tüketime sunulan açıkta satılan sütler biliyorsunuz sokakta, dükkan önlerinde, mağaza kapılarında filan satılıyor. E tabii soğuk zincir de hak getire! Bu sütlerde soğuk zincir sağlanamadığından, tüketiciye ulaşana kadar geçen taşıma sürecinde toplam bakteri yükü artıyor. Bu zararlı mikroorganizmaların uzaklaştırılması amacıyla evlerde kontrolsüz bir şekilde uzun süre kaynatılıyor ve bu yüzden vitamin-mineral kayıpları ambalajlı sütlere göre daha fazla oluyor.<br />
<br />
Aman diyeyim her yerden süt almayın, çiğ süt almayın, denetimden geçmeyen sütü doğal sözüne kanıp eve sokmayın. Çocuklarınızı da onu sevmiyor, bunu sevmiyor diye şartlandırmayın. Sadece neyi nasıl sunacağınızı bilin ve çocuğunuza, yeni şeyler denemesi ve sevmesi için her zaman şans verin. Hepimize örnek ve ders olsun bu deneyim.<br />
<br />
<br />
<span style="font-size: 80%;">Bir <a href="http://www.boomads.com/?client=90529c74536d4791a4a7a99ed5f3e9ec&offerid=1957" rel="nofollow" target="_blank" title="boomads">boomads</a> advertorial içeriğidir.</span><script type="text/javascript">
boomads_offer_client = "90529c74536d4791a4a7a99ed5f3e9ec";
boomads_offer_id ="1957";
</script><br />
<script src="http://counter.boomads.com/scripts/offer.js" type="text/javascript"></script>Esra Atesakinhttp://www.blogger.com/profile/03533486363523959078noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2256617060841457918.post-30991356100931931312019-08-16T22:14:00.000+03:002019-08-16T22:14:29.819+03:00Erteleme Hastalığım<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiptx6FyR49Zm_oOSUqkkgzMHMugBwvAZprvm8MDcALJKIZMgOXHkoxGgKjlIEbwI4dCqivYbvEumwHzFiz45G7NHO5Uwzx-h4rQWrVrqRVs1-rjbL2sr16n4mxRL10gl3ncfPtBh9aW_BD/s1600/blog.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1280" data-original-width="812" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiptx6FyR49Zm_oOSUqkkgzMHMugBwvAZprvm8MDcALJKIZMgOXHkoxGgKjlIEbwI4dCqivYbvEumwHzFiz45G7NHO5Uwzx-h4rQWrVrqRVs1-rjbL2sr16n4mxRL10gl3ncfPtBh9aW_BD/s640/blog.jpg" width="406" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Blog yazmak bana kendimi her zaman iyi hissettirir. Gel gör ki tembel teneke oldum çıktım son zamanlarda. Suçu instagrama ya da hayatın temposuna atmayacağım. En sevmediğim huyum olan erteleme hevesim beni benden alıyor. Dur kahvemi içeyim, çarşıya gidip geleyim sonra yazarım, yok başım ağrıdı yok elektrikler kesildi hocam. Bu ve bunun gibi nice ipe sapa gelmez ertelemeler yapan Esra'dan çok şikayetçiyim. Neyse günah çıkarttım şimdi ne var ne yok anlatmayım size. </div>
Yaz tatili deniz, kum ve biraz da bronzluktur benim için. Denize ayağım girmeden, iyot kokusunu içime çekmeden yazı yaşayamam. Tabii Karadeniz 'de hava her zaman süt liman olmadığından ve iki ergen çocuklu bir ana olduğumdan çıkartabildiğim kadar çıkartıyorum tadını.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjE-IXN87UvRkk8S64NjgGFe8BtfgS6JV2HFjjvbZg6f9LVNf0rJgiA7aINRbI51oUfIY84aFS5-oCTowK_o1IMisUObggAQ1F-467Kd9i9Vf7yZO-3lUF_29utyTBHKCfPzQdBL4Dc8hVA/s1600/Bafra+ku%25C5%259F+cenneti+gezi.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1200" data-original-width="1600" height="480" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjE-IXN87UvRkk8S64NjgGFe8BtfgS6JV2HFjjvbZg6f9LVNf0rJgiA7aINRbI51oUfIY84aFS5-oCTowK_o1IMisUObggAQ1F-467Kd9i9Vf7yZO-3lUF_29utyTBHKCfPzQdBL4Dc8hVA/s640/Bafra+ku%25C5%259F+cenneti+gezi.jpg" width="640" /></a></div>
<br />
Sosyal medya, plaj fotoğraflarından geçilmiyor haliyle. Yokluğumu affettirmek için size Bafra Kızılırmak Kuş Cenneti manzaraları getirdim. Burayı çok seviyorum. Ayrı bir gezegen benim için. Sessiz ve derin. Balıkçıllar, leylekler en sık rastladığım kuşlar oldu bu sefer. Burayı sevmemin asıl sebebi kuşlardan ziyade doğası. Belli bir noktaya kadar otomobile izin var. Otobüs, golf arabaları isterseniz bisikletle deltayı gezebilirsiniz. Her köşesi ayrı bir detay olan Kuş Cenneti fotoğraf tutkunları için de bulunmaz bir fırsat. Ben amatörce çektim, umarım beğenirsiniz.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh_0MZgU9Bqn-z31BUJS6Qd_k1PMUODoRl2_mjj7tOulSPPVeX2IiTG_-HpTuOWXzV5bBoUZi0rafQ6O9mmTn5mRm1G7s4EdhnZ5FFg3sQEKsUoubQ8u5qi_lFZCD0frrrBXjkNuRe0PbUe/s1600/Bafra+ku%25C5%259F+cenneti.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="960" data-original-width="1280" height="480" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh_0MZgU9Bqn-z31BUJS6Qd_k1PMUODoRl2_mjj7tOulSPPVeX2IiTG_-HpTuOWXzV5bBoUZi0rafQ6O9mmTn5mRm1G7s4EdhnZ5FFg3sQEKsUoubQ8u5qi_lFZCD0frrrBXjkNuRe0PbUe/s640/Bafra+ku%25C5%259F+cenneti.jpg" width="640" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhl4aUfs5HWUn6CWjhw29tXTI5hTK2n8aAekvxo_NwWaybo_k9GDBi-dNkb0kFog5Ktczv60eeQfCs3EBVyxXdgn3_slTEFjOACsyEF0Xnt-VnKEbABO9Rt9FoPXKV5JYwfFBcBRU8YLNht/s1600/IMG_20190816_205332.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="960" data-original-width="1280" height="480" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhl4aUfs5HWUn6CWjhw29tXTI5hTK2n8aAekvxo_NwWaybo_k9GDBi-dNkb0kFog5Ktczv60eeQfCs3EBVyxXdgn3_slTEFjOACsyEF0Xnt-VnKEbABO9Rt9FoPXKV5JYwfFBcBRU8YLNht/s640/IMG_20190816_205332.jpg" width="640" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh_mLs795XoeCkfJ3H1XRA6yQU_UG0fgnMc-lgc3x5qrgkZOkkCYKqleL7sVXuDf5QMFljFqrnzq6xIYeRsVOcyPMDJMNHSzjeJMDzh6DXZyLwzySRvux6CLhi8zEeMXRqV5CqOoYOBgHEw/s1600/a%25C4%259Fa%25C3%25A7+g%25C3%25B6rsel.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="960" data-original-width="1280" height="480" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh_mLs795XoeCkfJ3H1XRA6yQU_UG0fgnMc-lgc3x5qrgkZOkkCYKqleL7sVXuDf5QMFljFqrnzq6xIYeRsVOcyPMDJMNHSzjeJMDzh6DXZyLwzySRvux6CLhi8zEeMXRqV5CqOoYOBgHEw/s640/a%25C4%259Fa%25C3%25A7+g%25C3%25B6rsel.jpg" width="640" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgj0D7fEohc9r5rEJ01OcVjoQsgLWrrVf195txgATKYzMln9ZW35MJEYcXRnTgN7o815huCKCHNLgpaqRf8A5W4aR9G0pFWRiV3glIxVzeOy5eAuPuOFtmrQ1hyFDs0Sk96ps_-ZvI9Qbyy/s1600/IMG_20190816_205354.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="960" data-original-width="1280" height="480" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgj0D7fEohc9r5rEJ01OcVjoQsgLWrrVf195txgATKYzMln9ZW35MJEYcXRnTgN7o815huCKCHNLgpaqRf8A5W4aR9G0pFWRiV3glIxVzeOy5eAuPuOFtmrQ1hyFDs0Sk96ps_-ZvI9Qbyy/s640/IMG_20190816_205354.jpg" width="640" /></a></div>
Issız ağaçlar, uçsuz bucaksız tabiat, kuş sesleri bana ilaç gibi gelir her seferinde. Kuşlardan pek anlamam ama tabiatın içinde bir yaprak, bir saz tanesi gibi hissetmek bana iyi hissettiriyor işte onu biliyorum.<br />
Sinop'a iki günlük bir gezi yaptık bir de. Sinop'un denizi, insanı, dokusu çok başkadır. Cevizli mantısını da unutmayalım tabii. Sinop Cezaevi'ni de gezme fırsatı bulduk. Ne çok acı, ne çok keder saklı duvarlarında. Hele Sabahattin Ali'nin şiirleriyle can bulmuş eserler de sürekli çalıyordu ya, çok etkileyiciydi.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgf_pyATRbksOJKxX-s7Qw4l8KmMFGFv6gW_4VGj6G8vm-WShtQi1a01Z5nR4EtRO-6p3p2EzBU5nPLNoy_D7wjGpPzOBbNDxmMrOYsqF7bQqPGl7S0XEAvlELRsAJ5Ge0S1wu9mTebNzsk/s1600/IMG_20190816_205735.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1280" data-original-width="960" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgf_pyATRbksOJKxX-s7Qw4l8KmMFGFv6gW_4VGj6G8vm-WShtQi1a01Z5nR4EtRO-6p3p2EzBU5nPLNoy_D7wjGpPzOBbNDxmMrOYsqF7bQqPGl7S0XEAvlELRsAJ5Ge0S1wu9mTebNzsk/s640/IMG_20190816_205735.jpg" width="480" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhvLziYOZW0mSai91Gm0ijEFeIiObnTVLHDAbRpIKyD4liBWgW6mcnEN__AD8aFJ2iMC1hYiQVhh2WWpCKTxDxmZDhucauH2QKfYBZckwNrW0wJdoLdy0oHCj0tBSw41VA-ZNliy77LfqZY/s1600/IMG_20190807_182548.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1600" data-original-width="1200" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhvLziYOZW0mSai91Gm0ijEFeIiObnTVLHDAbRpIKyD4liBWgW6mcnEN__AD8aFJ2iMC1hYiQVhh2WWpCKTxDxmZDhucauH2QKfYBZckwNrW0wJdoLdy0oHCj0tBSw41VA-ZNliy77LfqZY/s640/IMG_20190807_182548.jpg" width="480" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEicxSmbpiZL5bqnpUuPyJdu0HSPtNEefLcNOQF93Ga-KN07_Rba8pxcm1OSgTxffsIXMGSYqpiR77cs6jBmVMIpBaDIw3YFTUIMUU0yYUV5c53cd_voTrDJoXhJ6LGdFgo4WWYPU0SgFAND/s1600/IMG_20190807_182704.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1200" data-original-width="1600" height="480" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEicxSmbpiZL5bqnpUuPyJdu0HSPtNEefLcNOQF93Ga-KN07_Rba8pxcm1OSgTxffsIXMGSYqpiR77cs6jBmVMIpBaDIw3YFTUIMUU0yYUV5c53cd_voTrDJoXhJ6LGdFgo4WWYPU0SgFAND/s640/IMG_20190807_182704.jpg" width="640" /></a></div>
Gezmeler şimdilik bu kadar. İzlemelerde ise harika önerilerim var. Henüz izlemediyseniz Orange Is The New Black ile mutlaka tanışın. Bu sezon final yaptı. Yedi sezonun ardından göz yaşlarıyla uğurladım cesur kadınları. Sistem eleştirisini gözüne gözüne yapan harika bir dizi. Hem ağlamalı hem gülmeli.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjgnlipjQU1Cc6Bkn2FR5EP7BKW51_ezzwNZ3jMofy1SX44OBIxGFprsCkwsx9FBdyPIWbcYiAhnOwg6NgXGbYHF2jZr__T9Dzc_j14aeQMrtUzUxZoNBqcQQkez3FF9qs9IRVnpzjL-fcm/s1600/oitnb-1533305114.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="240" data-original-width="480" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjgnlipjQU1Cc6Bkn2FR5EP7BKW51_ezzwNZ3jMofy1SX44OBIxGFprsCkwsx9FBdyPIWbcYiAhnOwg6NgXGbYHF2jZr__T9Dzc_j14aeQMrtUzUxZoNBqcQQkez3FF9qs9IRVnpzjL-fcm/s640/oitnb-1533305114.jpg" width="640" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjLS3uiydzms7t1AIXmUWyEUv1LimUUR7bu0mMgqLwTZwKf_X9o16IxkUTqW2PsIFM-qM8VDdBqZYpLX43KqCVhbbGekYwnqc0Oh7R7bUzqkEAZ_6F548k6YHHu2GEx20pWPBcOcbo1_7dp/s1600/lucifer-4-sezon-onayi.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="857" data-original-width="1034" height="530" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjLS3uiydzms7t1AIXmUWyEUv1LimUUR7bu0mMgqLwTZwKf_X9o16IxkUTqW2PsIFM-qM8VDdBqZYpLX43KqCVhbbGekYwnqc0Oh7R7bUzqkEAZ_6F548k6YHHu2GEx20pWPBcOcbo1_7dp/s640/lucifer-4-sezon-onayi.jpg" width="640" /></a></div>
<br />
Diğer dizim ise Lucifer. Önce korkarım falan sandım ama çok sevdim Lucifer'ı, içimizden biri sanki. Tövbe Rabbim. Eğlencelik, aksiyonlu romantik dizi sevenlere öneririm.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
İki sütlü bir sade haydi bana müsade, yakında görüşmek dileğiyle :)Esra Atesakinhttp://www.blogger.com/profile/03533486363523959078noreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-2256617060841457918.post-28410401451467234502019-04-28T22:40:00.000+03:002019-04-28T22:40:35.998+03:00Sukulentlerim <br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhEO5pwtSnv17zV45BaxfXXHClTFm_Rj-OU0Xhg_rdSxnkVL77Wo1UXdfvHAcCxbs2DIXPLobGD1BFIS2FHXV7ACLyMvcTLJbDX7hGbLOmnXPlvB6vuOP6_pvve5l3JWqy6DjBNf4EHDJYh/s1600/IMG_20190420_162008.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1600" data-original-width="1200" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhEO5pwtSnv17zV45BaxfXXHClTFm_Rj-OU0Xhg_rdSxnkVL77Wo1UXdfvHAcCxbs2DIXPLobGD1BFIS2FHXV7ACLyMvcTLJbDX7hGbLOmnXPlvB6vuOP6_pvve5l3JWqy6DjBNf4EHDJYh/s640/IMG_20190420_162008.jpg" width="480" /></a></div>
Baharın tatlı esintisini hissedince ilk işim balkondaki saksıları yenilemek, minik ekosistemimle hasret gidermek olur. Sukulent sevdam malum. Son zamanlarda biriktirdiğim sukulentlerimin yazlık köşelerini hazırladım.<br />
Önceden saksı, toprak, çiçek işlerini zahmetli görürdüm ama yaş ilerledikçe durum değişti. En çok da sukulentlerin yüzü suyu hürmetine içimdeki bahçıvanı dinler oldum. Çok seviyorum sukulentleri. Binbir çeşit, her yanda olsunlar istiyorum.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhgzj16LDGAwvELdXcP5vif6CURg_oNKWl286XjEwvyq5xQQVJb7VFUKEX1gHlGMapxkJsHD1a-7mGvHhkvHr7NlwKd6uhEHRhGTmDJr1BhWVWKJcTQnOjxj4FtAqq3-ECrM2sdB7gG_DKH/s1600/IMG_20190420_151546.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1600" data-original-width="1200" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhgzj16LDGAwvELdXcP5vif6CURg_oNKWl286XjEwvyq5xQQVJb7VFUKEX1gHlGMapxkJsHD1a-7mGvHhkvHr7NlwKd6uhEHRhGTmDJr1BhWVWKJcTQnOjxj4FtAqq3-ECrM2sdB7gG_DKH/s400/IMG_20190420_151546.jpg" width="300" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhbKCd28lCIPRKq03BpvkeLv6ztBMSM90rbhmIM0BT9Suylzc0mRD1TFO8ouKkzOp1AKOU4p4l7f0v2XWBAt1lHIpEj25lk4A0kkfZ6NwLm2mLfX3NgEKvchjpL4MpsbdOkkXmVtdCt9qLh/s1600/IMG_20190420_151348.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1600" data-original-width="1200" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhbKCd28lCIPRKq03BpvkeLv6ztBMSM90rbhmIM0BT9Suylzc0mRD1TFO8ouKkzOp1AKOU4p4l7f0v2XWBAt1lHIpEj25lk4A0kkfZ6NwLm2mLfX3NgEKvchjpL4MpsbdOkkXmVtdCt9qLh/s400/IMG_20190420_151348.jpg" width="300" /></a></div>
Son olarak marketten aldığım güveci saksı yaptım. Altına da yazın kumsaldan topladığım taşları yerleştirdim(Matkapla delme imkanım olmadığı için suyu sevmeyen sukulentlerim için önlem amaçlı). Topraktan sonra en zevkli kısımda geçtim, bulup buluşturduğum sukulentlerimi rastgele yerleştirdim. Ortalık battı ama benim gönlüm rahatladı.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgaicBg9Nq9Kja4j7hflDXAVqxKLNPyfYbjVxdqeEuZgC_QyUFJSU3Ti6jckm9gyPowVy5hbezUjWMpSwxWEjZ-owP-z9ROPe2w1NKPFyesrtKTfeUIFS_r_Z70mWUCzGGQPwlYWdqf84S2/s1600/IMG_20190420_161939.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1600" data-original-width="1200" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgaicBg9Nq9Kja4j7hflDXAVqxKLNPyfYbjVxdqeEuZgC_QyUFJSU3Ti6jckm9gyPowVy5hbezUjWMpSwxWEjZ-owP-z9ROPe2w1NKPFyesrtKTfeUIFS_r_Z70mWUCzGGQPwlYWdqf84S2/s640/IMG_20190420_161939.jpg" width="480" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Yeni türler için arayışlarım sürüyor. Bu yaza harika bir sukulent koleksiyonu ile girmek istiyorum. Eşe dosta haber saldım gayrı, el birliğiyle balkonu coşturacağız. Daha sırada led ışıklarım, duvar süslerim var. Onlar da başka posta kalsın artık.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Ürettikçe mutlu oluyorum. Ortaya çıkan minik bir güzellik bana öyle iyi geliyor ki. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Güzellikler, iyilikler sizinle olsun... </div>
Esra Atesakinhttp://www.blogger.com/profile/03533486363523959078noreply@blogger.com10tag:blogger.com,1999:blog-2256617060841457918.post-82073892817519135802019-04-16T20:57:00.000+03:002019-04-16T20:59:31.240+03:00Magnolia Magnolia Söyle Bana <br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhLJRVSBNG1IVZvrFkhNBARU3YFWYQ-M1f7SOknAKo_GtzM3FZCSHZFwq5vloLVd47G3gjyqEHhJNQB7J-PB5430TWZI9ZguLwzMACfv7HR8HEu-nsPAvqd8-CJ9lVDBEXH91HvGjYK2dYn/s1600/Magnolia+tarifi.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1102" data-original-width="735" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhLJRVSBNG1IVZvrFkhNBARU3YFWYQ-M1f7SOknAKo_GtzM3FZCSHZFwq5vloLVd47G3gjyqEHhJNQB7J-PB5430TWZI9ZguLwzMACfv7HR8HEu-nsPAvqd8-CJ9lVDBEXH91HvGjYK2dYn/s640/Magnolia+tarifi.png" width="426" /></a></div>
Mutfak yaratıcılığı sever. Kalıpların dışına çıkmak istediğimde kendimi hep mutfakta bulurum. Konu tatlılar özellikle de magnolia ise beyin hücrelerim lunaparktaki atlıkarınca misali ışıldar . Son yılların en gözde tatlısı magnolia kalıpların dışına çıkıp, mutfakta özgür tatlar peşinde koşanlar için bulunmaz bir fırsat.<br />
<div>
Magnolia'da asıl mesele krema. Bisküvisi, meyvesi, çikolatası tamamen teferruattır. Mükemmel kremayı yakaladıktan sonra güzel gönlünüz ne isterse o şekilde sunum yapıp, ortamı şenlendirebilirsiniz.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgHv_8rEy3ykVtTk0WhViDwLJ8952V8QEmQ7JzTn3t_TUxeD-LIRDrC36Uf-HvjpcA0FeQtjnxSu7rdM_4KbTUj3aCATiR3zqJ6JbQzNIHdoQ0HLCWOUEtefU22AsTpWW80qz-ztfKM4lqy/s1600/Magnolia+kremas%25C4%25B1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="881" data-original-width="960" height="586" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgHv_8rEy3ykVtTk0WhViDwLJ8952V8QEmQ7JzTn3t_TUxeD-LIRDrC36Uf-HvjpcA0FeQtjnxSu7rdM_4KbTUj3aCATiR3zqJ6JbQzNIHdoQ0HLCWOUEtefU22AsTpWW80qz-ztfKM4lqy/s640/Magnolia+kremas%25C4%25B1.jpg" width="640" /></a></div>
</div>
<div>
En son yaptığım çilekli magnoliada bisküvi yerine kakaolu kek kırıntıları kullandım. Hem kalan keki değerlendirdim hem de yeni bir tecrübe edindim. Gerçi Krema tarifime güvenmem de ayrı bir keyif katıyor. Gelelim meşhur Magnolia Kreması tarifine.</div>
<div>
<b><i>Magnolia Kreması Tarifi</i></b></div>
<div>
<div align="left">
<div dir="ltr">
<b><i><span style="color: black;">4 su bardağı süt</span><br />
</i></b></div>
</div>
<div align="left">
<div dir="ltr">
<b><i><span style="color: black;">2 yumurta sarısı </span><br />
</i></b></div>
</div>
<div align="left">
<div dir="ltr">
<b><i><span style="color: black;">1,5 çay bardağı toz şeker</span><br />
</i></b></div>
</div>
<div align="left">
<div dir="ltr">
<b><i><span style="color: black;">3yemek kaşığı un</span><br />
</i></b></div>
</div>
<div align="left">
<div dir="ltr">
<b><i><span style="color: black;">1 yemek kaşığı nişasta</span><br />
</i></b></div>
</div>
<div align="left">
<div dir="ltr">
<b><i><span style="color: black;">1 paket labne veya Pınar taze peynir</span><br />
</i></b></div>
</div>
<div align="left">
<div dir="ltr">
<span style="color: black;"><b><i>1 paket Krema, vanilya</i></b></span></div>
</div>
<div align="left">
<div dir="ltr">
<span style="color: black;">Süt, yumurta, un, şeker nişasta karıştırılarak pişirilir. Ilınınca krema daha sonra da labne eklenir. Güzelce çırpılır. Arzu edildiği gibi servis edilir. İster kupalara ister geniş bir kaba aktarabilirsiniz. Bu krema tarifi adeta sihirli. Her tatlıya uyarlanıyor, yarı yolda bırakmıyor. </span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi562npGUXPmbHH9IyNXt6AxiddPYQdxMFfrzxTyuMMwXBVDhkqmcGj-z-kNhQhyxZD2c3iGP03ihlfgcFJgrH1okGc5i6Laadt-nzjwz8juLN-7qZsBiZkuGOZGTXUnYcaJPKYhU3TVA8f/s1600/esomisu.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1056" data-original-width="816" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi562npGUXPmbHH9IyNXt6AxiddPYQdxMFfrzxTyuMMwXBVDhkqmcGj-z-kNhQhyxZD2c3iGP03ihlfgcFJgrH1okGc5i6Laadt-nzjwz8juLN-7qZsBiZkuGOZGTXUnYcaJPKYhU3TVA8f/s640/esomisu.png" width="494" /></a></div>
<div dir="ltr">
<span style="color: black;"> Madem bu satırlara kadar okudun sevgili okur, benden sana bir Esomisu tarifi gelsin o zaman yarısı tiramisu yarısı magnolia. Bünyeler yaza hazırlanırken serin, kahveli, çikolatalı bu tarif benim en mutlu kaçamağımdır. Ah magnolia magnolia söyle bana, senden tatlısı var mı bu Dünyada?</span></div>
<div dir="ltr">
<span style="color: black;">Afiyetle, keyifle :) </span></div>
</div>
</div>
<div>
<br /></div>
Esra Atesakinhttp://www.blogger.com/profile/03533486363523959078noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-2256617060841457918.post-70202853605459078772019-03-29T22:49:00.000+03:002019-03-29T22:51:12.490+03:00SAKURA ZAMANI<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://tr.pinterest.com/pin/662944007623257010/" target="_blank"><img border="0" data-original-height="1370" data-original-width="736" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiw2jZAxBqXEl6BY84Bx9nzbSHE6HA0iMaFAa29wstV3vpCB5cHfpAgrrdp9Hx-aH8oxJPK_noSZbV17iOSLyAHLJNzKm_jr05JnsYxAO3FIreN-zdqfzvZ7eqM6M4baMoCLSopB8bBnQ9U/s640/sakura+%25C3%25A7i%25C3%25A7ek.jpg" width="342" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
Martın son haftası ve nisanın ilk haftası arası Japonya pembenin en güzel tonlarına teslim oluyor. Sakura yani kiraz ağacı çiçekleri bu zamanda açıyor ve Japonlar için özel bir anlam ifade ediyor. Meyve vermeyen kiraz ağacı olan Sakura baharı müjdelerken birden çiçeklerini dökmesiyle de ölümü hatırlatıyor. Hayat ve ölümün içiçe olduğunu hatırlatmak için de bu eşsiz çiçekleri sembolleştirmişler.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi-ff-SxUtBAS8c0TOEH_SaO6UJsKN37rpBwZLlrVjxHEbj82Y9lzrBOub-7L-AhJIcDYYCSD5Ys_EBi9d2VAsXpzXoliWIaPD15FcAsL-N3q-hd7XHspkRQSX0vdWzDasiORHn1iMVo3Kw/s1600/sakura+kiraz.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1105" data-original-width="736" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi-ff-SxUtBAS8c0TOEH_SaO6UJsKN37rpBwZLlrVjxHEbj82Y9lzrBOub-7L-AhJIcDYYCSD5Ys_EBi9d2VAsXpzXoliWIaPD15FcAsL-N3q-hd7XHspkRQSX0vdWzDasiORHn1iMVo3Kw/s640/sakura+kiraz.jpg" width="426" /></a></div>
<br />
Ne kadar zıt kavramlar gibi dursa da derin bir düşünce, ince bir bakış açısı aslında. Japonlar bu sihirli anların her dakikasını değerlendiriyor haliyle. Şükretmek için pembe çiçeklerin gölgesinde sofralar kuruyorlar. Sosyal Medya'da da sık sık Sakura paylaşımlarıyla karşılaşmak mümkün. Bu görüntüler bir yandan bana huzur veriyor bir yandan da düşündürüyor. Sonra aklıma Mihriban geliyor ve içimden geçiriyorum." Her nesnenin bir bitimi var ama" diye tekrarlıyorum.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://tr.pinterest.com/pin/193162271504831915/" target="_blank"><img border="0" data-original-height="1011" data-original-width="736" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjYJ3fGf0hbA3LDiEcAbCVTQG54735SjlFNrD7Pu0Y_pkvN-zBfdye9V772yxI-l4pFxPZ4CQqGOGyhpLghz4jp8oaYbQjR8kQLu_f2IWJRuRRuf_9HD53_68D0B2dvyLIyx3MdiiogfufI/s640/japonya+sakura.jpg" width="465" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />
Sakuralar çiçeklerini dökerken bir sonra ki baharda açacaklarını biliyor. Belki de bu yüzden kısacık zamanlarını tüm güzelliklerini paylaşarak geçiriyorlar. Güzellikler de paylaştıkça çoğalıyor.<br />
Belki de bu pembe çiçeklerden öğreneceğimiz çok şey vardır.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgHzAo_oshxnKLbQAXmj67xcXbGzVCzb4EQhnKszJPB0qWhcpaNHeeIFWZK84i_Stezu4x9CXDniykI8jVBS2ytLVHWNPkm2BrUTzRgQbvIpuOz2nuxQT81lakOCfPhRH0lLrwM2wI9xuIY/s1600/sakura.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="308" data-original-width="236" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgHzAo_oshxnKLbQAXmj67xcXbGzVCzb4EQhnKszJPB0qWhcpaNHeeIFWZK84i_Stezu4x9CXDniykI8jVBS2ytLVHWNPkm2BrUTzRgQbvIpuOz2nuxQT81lakOCfPhRH0lLrwM2wI9xuIY/s1600/sakura.jpg" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Görseller: Pinterest</div>
Esra Atesakinhttp://www.blogger.com/profile/03533486363523959078noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-2256617060841457918.post-7934010860954529902019-03-22T21:08:00.000+03:002019-03-22T21:08:35.567+03:00Tuzlu Kurabiyeler ve Sukulentler <div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhicLQg9EVMUypzD9R1-pguNtzxne-5r-JUdx_A03iz_hpaTq6SP9UDdy1kIgpKJMasbtfX90BDDXHI3iBLT_ME4aBTnMyV0d6Aor464pK5GaUoPOFeSu7jgyt63A9egLUByIbIP4O0RdqN/s1600/tuzlu+kurabiye+tarif.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1600" data-original-width="1200" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhicLQg9EVMUypzD9R1-pguNtzxne-5r-JUdx_A03iz_hpaTq6SP9UDdy1kIgpKJMasbtfX90BDDXHI3iBLT_ME4aBTnMyV0d6Aor464pK5GaUoPOFeSu7jgyt63A9egLUByIbIP4O0RdqN/s640/tuzlu+kurabiye+tarif.jpg" width="480" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Tatlıcı mısın , tuzlucu musun deseler hiç düşünmem tuzlucuyum derim. Öyle ki kurabiyenin bile tuzlusunu tercih ederim. Tuzlu kurabiye familyasından tüm hamur işlerini üşenmeden dener, ertesi sabah ödemden yüzümün gözümün şişmesini düşünmem. Önceden her kurabiye tarifinin içine bir kalıp margarin mutlaka konurdu. Yıllardır zeytinyağı ve tereyağına insanları küstürüp, mutfağımızı margarin yağlarına esir eden zihniyete ne desek az gelir. Son yaptığım tuzlu misket kurabiyelerde tabii ki margarin yok. Tereyağı ve zeytinyağı ikilisinin baş rolde olduğu bu kurabiyeler hem kıtır hem lezzetli. Çabuk bayatlamaması da benden 10 puan almasına sebep oldu. Bu tarife yemek.com'un Instagram hesabında gördüm. Dedim ya tuzlucuyum diye bodozlama atladım tarifin üzerine. Çörek otunu bir yemek kaşığı koydum. Ev halkı çok bilmiş olduğundan muhalefete düşmemek için oranını hafif azalttım. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Misket Kurabiye Malzemeler:</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
1 yumurta ( sarısı üzerine sürmek için, beyazı hamura katılacak)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
4 yemek kaşığı yoğurt</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
1/2 çay bardağı zeytinyağı</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
2 yemek kaşığı tereyağı</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
1,5 çay bardağı çörek otu</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
1 paket kabartma tozu</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
4,5 çay bardağı tam buğday unu ( beyaz unla denedim)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
1 çay bardağı ılık su</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
1 yemek kaşığı elma sirkesi</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjV4n91__JbYifM6Iy513tJj7t6-cae-7HMcucONcaUSlf2MgAQ12nUIsNb95Dnw5UijIv91feRgheurzsgoXqkUuWVKSRRAIwoPi7QcielJWbYqO0RevkxlonFu22rVmD_AC3SPPD427jd/s1600/tuzlu+kurabiye.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1600" data-original-width="1200" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjV4n91__JbYifM6Iy513tJj7t6-cae-7HMcucONcaUSlf2MgAQ12nUIsNb95Dnw5UijIv91feRgheurzsgoXqkUuWVKSRRAIwoPi7QcielJWbYqO0RevkxlonFu22rVmD_AC3SPPD427jd/s640/tuzlu+kurabiye.jpg" width="480" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Un ve kabartma tozu hariç tüm malzemeyi karıştırın. Sıvı malzemeleri karıştırdıktan sonra unu yavaş yavaş ekleyin. Hamur haline gelince minik toplar şeklini verin. Yumurta sarısını üzerine sürüp 180 derece fırında 15-20 dk pişirin. Soğuyunca, afiyet olsun, fazla kilo olmasın. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgvGvd59p-UR0ea_nuwyj-RWR4YlbREAtCeiTWhUe1rY05TLXFcqevYi1Cj3dzslc1hbEwX7sYxVshVM-eLu5r5UYZvbwQKYranlI7PMlYdeil2MSqTN2BjU9XRENYAbAUKeXpxoLyk32Lr/s1600/IMG_20190303_122739.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1600" data-original-width="1200" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgvGvd59p-UR0ea_nuwyj-RWR4YlbREAtCeiTWhUe1rY05TLXFcqevYi1Cj3dzslc1hbEwX7sYxVshVM-eLu5r5UYZvbwQKYranlI7PMlYdeil2MSqTN2BjU9XRENYAbAUKeXpxoLyk32Lr/s640/IMG_20190303_122739.jpg" width="480" /></a></div>
Bu aralar baharı bekleyen kumrulara döndüm. Ne kışın hayrını gördük ne de güneşte çiçek açabildik. <a href="https://esradandunyaya.blogspot.com/2019/02/sukulentler-sukulentlerimiz.html" target="_blank">Sukulent</a> sevdamdan bahsetmiştim daha önce. Dünyanın en kaprissiz en kötü gün dostu bitkisi olan sukulentlere merakım malumunuz. En son sukulentim ile kolleksiyonumu biraz daha genişlettim. Üzüm salkımı gibi, narincik. Tonton adını verdim kendisine. Hava şöyle biraz daha ısınsa, topraktan dumanlar çıksa da bahar güneşinde saksıda toprakla oynasam. Tonton da güneşlenir hem, fena mı?<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjP1rbnp7JrmzR5Bky0McJ78S7k6WkmK5glkzb-VKawCpjo_oFsOTn03JSd-vGevJlFVKXancT1JN2XrRqp3zkPsizkHa6fCk33rdtJ_cqlPj21uM8UtDFnYquQm2JDfnU5ann8TTnBsi_t/s1600/IMG_20190321_171215.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1600" data-original-width="1200" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjP1rbnp7JrmzR5Bky0McJ78S7k6WkmK5glkzb-VKawCpjo_oFsOTn03JSd-vGevJlFVKXancT1JN2XrRqp3zkPsizkHa6fCk33rdtJ_cqlPj21uM8UtDFnYquQm2JDfnU5ann8TTnBsi_t/s640/IMG_20190321_171215.jpg" width="480" /></a></div>
Esra Atesakinhttp://www.blogger.com/profile/03533486363523959078noreply@blogger.com7tag:blogger.com,1999:blog-2256617060841457918.post-2031756935354693842019-03-22T21:03:00.000+03:002019-03-22T21:03:10.084+03:00Lifecell’den Akıllı Kamera: SUPERCAM<strong>SUPERCAM ile Sevdiklerinize Gözünüz Gibi Bakın</strong><br />
<br />
Teknolojilerle deyimler çok bağlantılı aslında. Mesela “gözün gibi bak”. Ne güzel bir deyim değil mi? Bir şeyin ne kadar değerli olduğunu göstermek için söylenir. Eski zamanlarda önemsediği şeylerden ayrılmak zorunda kalan insanlara güven vermek için.<br />
<br />
<a href="https://www.turkcell.com.tr/servisler/supercam?place=autocomplete&qt=supercam&utm_source=seeding" target="_blank"><img alt="" src="http://media.boomads.com/images/offer/supercam1-20192203120450031.jpeg" style="height: 427px; width: 640px;" /></a><br />
<br />
Zaman ilerlese de ihtiyaçlar değişmiyor. Deyimler ve ihtiyaçlar da teknoloji ile birlikte yeni anlamlar kazanıyor.<br /><br />
Gözün gibi bak deyimi için de başka bir çözüm var artık. Yeni bir teknoloji: Supercam<br />
<br />
<a href="https://www.turkcell.com.tr/servisler/supercam?place=autocomplete&qt=supercam&utm_source=seeding" target="_blank">Supercam</a> evini, işini, evcil hayvanını, bebeğini… insanın önemsediği ne varsa gözü gibi bakabilmesi için yapılmış bir hizmet. Lifecell’in sunduğu güvenlik hizmeti Supercam ile kamera sistemlerinizden evinizi mobil uygulama sayesinde izleyebiliyor, geriye dönük kayıtlarınıza ulaşabiliyorsunuz. Çift taraflı konuşma özelliği ile cihaz üzerinden iletişim kurabiliyor, davetsiz misafirler için alarm alanı oluşturabiliyorsun. Tüm bu özellikleri ile gerçekten sevdiklerine gözün gibi bakabiliyorsun.<br />
<br />
<a href="https://www.turkcell.com.tr/servisler/supercam?place=autocomplete&qt=supercam&utm_source=seeding" target="_blank"><img alt="" src="http://media.boomads.com/images/offer/supercam2-20192203073526312.jpeg" style="height: 427px; width: 640px;" /></a><br />
<br />
Üstelik bu teknolojiyi Lifecell’liler ve Turkcell’liler avantajlı şekilde kullanıyor. <a href="http://www.turkcell.com.tr/servisler/supercam?place=autocomplete&qt=supercam&utm_source=seeding" target="_blank">Supercam</a> ile birlikte uygulama içinde kullanabilecekleri 5 GB internet de beraberinde geliyor.<br />
<br />
<a href="https://www.turkcell.com.tr/servisler/supercam?place=autocomplete&qt=supercam&utm_source=seeding" target="_blank">Supercam</a>’in paket özelliklerini gözden geçirin, avantajlı fırsatları kullanın, siz de sevdiklerinize gözünüz gibi bakın.<br />
<br />
Akıllı Paket: 7/24 izlemenin yanında hareket alarmı, video ve görüntü kaydetme/paylaşma özelliklerinin kullanılabildiği paket.<br />
<br />
<a href="https://www.turkcell.com.tr/servisler/supercam?place=autocomplete&qt=supercam&utm_source=seeding" target="_blank"><img alt="" src="http://media.boomads.com/images/offer/supercam-min-20192203113349104.jpeg" style="height: 427px; width: 640px;" /></a><br />
<br />
Bulut Paketi (7 veya 30 gün): 7/24 izlemenin yanında hareket alarmı, video ve görüntü kaydetme/paylaşma ve 7 gün veya 30 gün geriye sarma özelliklerinin kullanılabildiği paket.<br />
<br />
Not: Supercam, ücretsiz kurulum, 7/24 destek hizmeti, gece gündüz 1080p (HD) çözünürlüğünde izleme imkanı, alarm alanında hareket olması durumunda telefonuna anında bildirim gönderme ve video klip oluşturup paylaşma özellikleri ile birlikte kullanılabilmektedir.<br />
<span style="font-size: 80%;">Bir <a href="http://www.boomads.com/?client=90529c74536d4791a4a7a99ed5f3e9ec&offerid=1918" rel="nofollow" target="_blank" title="boomads">boomads</a> advertorial içeriğidir.</span><script type="text/javascript">
boomads_offer_client = "90529c74536d4791a4a7a99ed5f3e9ec";
boomads_offer_id ="1918";
</script><br />
<script src="http://counter.boomads.com/scripts/offer.js" type="text/javascript"></script>Esra Atesakinhttp://www.blogger.com/profile/03533486363523959078noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2256617060841457918.post-6373909617803301492019-03-14T19:05:00.000+03:002019-03-14T19:05:48.838+03:00Şiir Kartları 2 <br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhUrkmxfL7WhBwJuy4k2DQFVNj0Y5K2veXezzEEdMsezU7v6IGf-NhKW41Cg5KKOZ2ONlyt7QBADO9aW1mq418UdWxVe9_B7wsVdMOJFeZVdZGC-y_asw4PoWO1bFEVFoW6fy80tGeHxHbX/s1600/%25C5%259Fiir+can+y%25C3%25BCcel.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1080" data-original-width="1080" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhUrkmxfL7WhBwJuy4k2DQFVNj0Y5K2veXezzEEdMsezU7v6IGf-NhKW41Cg5KKOZ2ONlyt7QBADO9aW1mq418UdWxVe9_B7wsVdMOJFeZVdZGC-y_asw4PoWO1bFEVFoW6fy80tGeHxHbX/s640/%25C5%259Fiir+can+y%25C3%25BCcel.png" width="640" /></a></div>
Ne çok severim şiir. Kısacık satırların arasına bir ömür duygu sığdıran tüm şairlerin önünde saygıyla eğilirim. İster Kaf dağına giderim ister Eyfel Kule'sine. Hayal benim değil mi, kimi ne?<br />
Meydan okuma etkinliğinde blogumda yeni bir seriye başlamıştım. Şiir kartları hazırlamış ve çok hoşuma gitmişti. Ezgi sağolsun, ne güzel ilham vermişti hepimize. Bu sayede şiirle daha çok haşır neşir olmuştum. Cahit Külebi,Can Yücel, Özdemir Asaf ve Cemal Süreya eşlik ettiler bu ay bana. Hepsinin yeri,duygusu ayrı.<br />
Şiirle kalın...<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiH25wccfHScXoQz7SLSkNmakhPO27x-2-aCPPwt0e2Fpq6gE_wMnG6eNEHf3CrH4SZkRwWZf8s4GSuYEkuhYzEBDsVIrv2bAniwbZqverYdHzFV31AU6x8bk3BCOzNkAHtF3PIebr-3PUR/s1600/cahit+k%25C3%25BClebi.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1080" data-original-width="1080" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiH25wccfHScXoQz7SLSkNmakhPO27x-2-aCPPwt0e2Fpq6gE_wMnG6eNEHf3CrH4SZkRwWZf8s4GSuYEkuhYzEBDsVIrv2bAniwbZqverYdHzFV31AU6x8bk3BCOzNkAHtF3PIebr-3PUR/s640/cahit+k%25C3%25BClebi.png" width="640" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjaekWHe5yD9dBQfAfp-ZFCbbTJEH7YxKzdBsUcGGNUg4qYKNOB5LF6AULjRZuLRqRU2CKRX8JKa1lmajc9rmDEW_Sx1p3Wi3rDdUJldhYqXZb_Zhtn-sIKdsHYXp8_JmTW7QpB90P4W62V/s1600/%25C5%259Fiir+Cemal+S%25C3%25BCreya.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1080" data-original-width="1080" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjaekWHe5yD9dBQfAfp-ZFCbbTJEH7YxKzdBsUcGGNUg4qYKNOB5LF6AULjRZuLRqRU2CKRX8JKa1lmajc9rmDEW_Sx1p3Wi3rDdUJldhYqXZb_Zhtn-sIKdsHYXp8_JmTW7QpB90P4W62V/s640/%25C5%259Fiir+Cemal+S%25C3%25BCreya.png" width="640" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjj7k9jPsihi-_LhjlT-cCzhr71iAO-IWPpUjQKdznbnKy-gwnQufDcisw6ZhHniia4ySvK3Zkw5M2YVj7YO2aHDdd9xDWiZC6lVyPp5a8uYZAcidLKUWH13o9F78R84FHR4solZU3wWghP/s1600/%25C3%25B6zdemir+asaf.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1080" data-original-width="1080" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjj7k9jPsihi-_LhjlT-cCzhr71iAO-IWPpUjQKdznbnKy-gwnQufDcisw6ZhHniia4ySvK3Zkw5M2YVj7YO2aHDdd9xDWiZC6lVyPp5a8uYZAcidLKUWH13o9F78R84FHR4solZU3wWghP/s640/%25C3%25B6zdemir+asaf.png" width="640" /></a></div>
<br />
<br />Esra Atesakinhttp://www.blogger.com/profile/03533486363523959078noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-2256617060841457918.post-78709144792606948242019-03-12T20:07:00.000+03:002019-03-12T20:13:45.878+03:00Meslek Seçimi ve Kişilik <br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiXQEsCEnsIp_4vvkCd8JimCD3tN_JyKNnelpA0S05KyFM1yREvxXXH2M-WG6zM7Eex_s0FiE8lfRpPvm5j3AFm4NgRbCsI_rluNvtoGHzxMkxnrdJuYsVrinYbUNE-AOiwu3iUn6rBiMB2/s1600/meslek+se%25C3%25A7imi.jpeg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1092" data-original-width="1600" height="436" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiXQEsCEnsIp_4vvkCd8JimCD3tN_JyKNnelpA0S05KyFM1yREvxXXH2M-WG6zM7Eex_s0FiE8lfRpPvm5j3AFm4NgRbCsI_rluNvtoGHzxMkxnrdJuYsVrinYbUNE-AOiwu3iUn6rBiMB2/s640/meslek+se%25C3%25A7imi.jpeg" width="640" /></a></div>
Meslek seçimi bireyin hayatını etkileyen en önemli seçimdir. Bu seçim sonrasında kişi eşini, evini, statüsünü, çevresini yani bütün hayatını da belirlemiş olur. Meslek seçimi konusunda daha anne karnındayken çevredeki herkes tahmin ve temennilerde bulunur.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgDbs42gHY4YmGSGTs6PnZ3W2tSXQ0DF6pE2eCuspV84PcgJV7MWmb2WBjl9GPbZS7nb3st2xbwLkuSarKANu93JRvZVj_ZWvY7pgTcHBpA2nxTqFSthYUJMSiS8cDFo78uMtrKMlI8ogWz/s1600/i%25C5%259F+ba%25C5%259Fvuru.jpeg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1067" data-original-width="1600" height="426" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgDbs42gHY4YmGSGTs6PnZ3W2tSXQ0DF6pE2eCuspV84PcgJV7MWmb2WBjl9GPbZS7nb3st2xbwLkuSarKANu93JRvZVj_ZWvY7pgTcHBpA2nxTqFSthYUJMSiS8cDFo78uMtrKMlI8ogWz/s640/i%25C5%259F+ba%25C5%259Fvuru.jpeg" width="640" /></a></div>
Çevrenin beklentisi, cinsiyet, ailenin istekleri, ilgi ve yetenek gibi bir çok faktör kişinin meslek seçiminde önemli rol oynar. Gençlere ve ailelere öncelikle ilgi ve yetenekler doğrultusunda meslek seçimi yapmaları konusunda rehberlik yapmaya çalışıyorum. Örneğin, mutfakta çalışmaktan hoşlanmayan, uzun süre ayakta kalmaya dayanamayan, sosyalleşmeyi tercih etmeyen bir genç için Turizm Otelcilik alanı pek uygun olmayabilir. Kan görmeye dayanamayan, riskli durumlar karşısında soğukkanlı duramayan bir genç için de sağlık alanında çalışmak uygun<br />
olmayacaktır.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjddaDVfOml1A2nbw6Jce2aAHtXbEJRPdHBZ9mBwEX7Nihe8xOVOaZuOXH4EV2khKLhF5X6lDg5OTIl8kecOrQWvj7bJNDp3DbyVHJE52Hk4HXXTkOB8y5zzk72lsl7rzTI4xXUQqC15Sv1/s1600/meslek.jpeg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1067" data-original-width="1600" height="426" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjddaDVfOml1A2nbw6Jce2aAHtXbEJRPdHBZ9mBwEX7Nihe8xOVOaZuOXH4EV2khKLhF5X6lDg5OTIl8kecOrQWvj7bJNDp3DbyVHJE52Hk4HXXTkOB8y5zzk72lsl7rzTI4xXUQqC15Sv1/s640/meslek.jpeg" width="640" /></a></div>
Genç meslek seçimi öncesinde iş bulma imkanlarını da araştırmalıdır. İhtiyaç duyulan alanlarda meslek seçmek iş bulma şansını yükselecektir. Ancak, tüm iş burada bitmiyor. İlgi ve yeteneğine uygun meslekle ilgili eğitim almak, sertifikalar ve eğitim programlarıyla özgeçmişi zenginleştirmek bazen sadece kenar süsü olarak kalabilir.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjKaPlT3_1e7s3dVGeQgStvfO153HoTuQVkc2kv6nhsD9asHmwTmLEaet5VXpHGTxZpIemTR3JNT8_AGieDFgyBY5ny2zKJKAS8S42t8XeWwEqzKnbj1FBX9U_5COvfUwPY8rhz1JgGohgS/s1600/pexels-photo-436784.jpeg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1067" data-original-width="1600" height="426" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjKaPlT3_1e7s3dVGeQgStvfO153HoTuQVkc2kv6nhsD9asHmwTmLEaet5VXpHGTxZpIemTR3JNT8_AGieDFgyBY5ny2zKJKAS8S42t8XeWwEqzKnbj1FBX9U_5COvfUwPY8rhz1JgGohgS/s640/pexels-photo-436784.jpeg" width="640" /></a></div>
Kişilik günümüzde iş bulma sürecinde gizli kahraman. Sosyal, yardım sever, işbirlikçi, dürüst, çözüm odaklı, yaratıcı hatta sağlıklı yaşayan kişiler iş başvurularında daha avantajlı.<br />
Bir seminerde izlediğim bir video tam da bunlardan bahsediyor. İş başvurularında süslü özgeçmişlerin, standart cevapların dışına çıkmak isteyen Heineken firması farklı yöntemleri izlemiş.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen="" class="YOUTUBE-iframe-video" data-thumbnail-src="https://i.ytimg.com/vi/7TEaSEEbgTg/0.jpg" frameborder="0" height="266" src="https://www.youtube.com/embed/7TEaSEEbgTg?feature=player_embedded" width="320"></iframe></div>
Çocukları yetiştirirken aileler başarı kriterinin üzerinde o kadar çok duruyor ki insana değer katan özellikler göz ardı ediliyor. Kalabalık ailelerden çekirdek aileye oradan da bireysel yaşamlara evrildik. Bu süreçte merhamet, empati, dürüstlük yerini sertifikalara, diplomalara, kariyer hırsına bıraktı. Olumlu, özgüvenli uzlaşmacı, çözüm üreten kişilik yapısına sahip olmak için çocuk ve gençlerin gidebilecekleri bir eğitim programı yok. Tek ihtiyaçları, destekleyici bir aile ve çevre tutumuna sahip olmak.<br />
Çocukların meslek seçiminde yapılabilecek en önemli adım onları mutlu ve sorumluluk sahibi insanlar olarak hayata hazırlamaktır. Kurstan kursa sürüklemeden önce önce çocuğunuzla bir tanışın, gerisi gelecektir.<br />
<br />
Esra Atesakinhttp://www.blogger.com/profile/03533486363523959078noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-2256617060841457918.post-20540996239890399282019-03-08T19:39:00.001+03:002019-03-08T19:39:39.999+03:00Süper Olmak İstemiyorum <br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiBiXO7ygKMffURkmOOskclkByG0wEfwoWp1wKq45Wep2bEWFwG0I8LhtiHX1EyqrEC9N9qNa1e1O_eeo7m_k76YacWNAeZYDKbNkPk-5FF0ZEdm0oVR6k0A0ahu2-U1d1VQJWPdhFpHVGw/s1600/da3921e2d1da829a5b4c6d7d3a2b2ea5.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="533" data-original-width="300" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiBiXO7ygKMffURkmOOskclkByG0wEfwoWp1wKq45Wep2bEWFwG0I8LhtiHX1EyqrEC9N9qNa1e1O_eeo7m_k76YacWNAeZYDKbNkPk-5FF0ZEdm0oVR6k0A0ahu2-U1d1VQJWPdhFpHVGw/s640/da3921e2d1da829a5b4c6d7d3a2b2ea5.jpg" width="360" /></a></div>
Her zaman çok güçlü olmak zorunda mıyız ?Süper kadın, süper anne, süper evlat olmak zorunda mıyız? Her Kadınlar Günü'nün ardından kadınların doğa üstü güçleri olan varlıklar olarak anıldığı yazılar, illüstrasyonlar kalır. <br />
Ama size bir şey söyleyeyim mi ; Bizim de canımız yanar, bazen düştüğümüzde kalkamayabilir, bütün işlere koştururken ihmal ettiklerimiz vicdanımızı delip geçebilir. Biz de acıkır, biz de kıskanır biz de hasta oluruz.<br />
Kadın kardeşlerim, işe güce, yemeğe, okula, toplantılara ve bir dünya işe koştururken normal faniler olduğumuzu unutmayalım. Her işi mükemmel yapayım derken kaçırdıklarımızı hesaba katmak gerek. Ev işlerine deli gibi koşturup, bakımlı saçlarla ışıl ışıl gülümsemek bizim boynumuzun borcu değil. (Biz işten gelen kocadan Biscolata pozları bekliyoruz muyız?)<br />
Bu Dünya ne bizim ne onların. Birlikte, adaletle, saygıyla koca dünyanın yükünü omuzlamalıyız. Ben artık kadınların süper kahraman rolünü üstlenmesini istemiyorum. Limitleri zorlarken hayatı kaçırmayalım. Şen kahkahalarla iyi ki varım iyi ki kadınım diye haykıralım.<br />
8 Mart Dünya Kadınlar Günümüz kutlu olsun.<br />
<br />
<br />Esra Atesakinhttp://www.blogger.com/profile/03533486363523959078noreply@blogger.com6tag:blogger.com,1999:blog-2256617060841457918.post-3890317327147284542019-03-02T12:54:00.000+03:002019-03-02T15:42:55.600+03:00Big Bang Battaniyem <br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjC8n7d-fj9QTOCvQrmkxXH0UjKmantwSrmUMiQKF6dz1m80fsBMEVT_0pIxSif9OMrf-8ZcrmpdrBtZAmvbkeqvEtG1gS99QafbsfC-cttsUAvPnwfTDotnYuNOKjniu5pZhoQMAOyAE8f/s1600/motifli+battaniye.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1200" data-original-width="1600" height="480" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjC8n7d-fj9QTOCvQrmkxXH0UjKmantwSrmUMiQKF6dz1m80fsBMEVT_0pIxSif9OMrf-8ZcrmpdrBtZAmvbkeqvEtG1gS99QafbsfC-cttsUAvPnwfTDotnYuNOKjniu5pZhoQMAOyAE8f/s640/motifli+battaniye.jpg" width="640" /></a></div>
Motif örmeyi çok severim. Hele hanım dilendi bey beğendi modeline bayılırım. Battaniye hatta çanta örmüşlüğüm bile vardır.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiUa_So5eGxCPB-AUmdL2nSvms90k5QYHgywfc89mUI6nG1CIx4kvPSPWhTLwNcz5wMzJ6tOhG4g8cLFtWoPMShR3Ni0WF8t3EuDwJk5MJHtBVIj77MNxGKXmejK7ardo2i8GYgFwDbsaqT/s1600/99fe6b347394010a32ca35ecd7a20c45.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="403" data-original-width="403" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiUa_So5eGxCPB-AUmdL2nSvms90k5QYHgywfc89mUI6nG1CIx4kvPSPWhTLwNcz5wMzJ6tOhG4g8cLFtWoPMShR3Ni0WF8t3EuDwJk5MJHtBVIj77MNxGKXmejK7ardo2i8GYgFwDbsaqT/s1600/99fe6b347394010a32ca35ecd7a20c45.jpg" /></a></div>
<br />
Genelde pastel, uçuş uçuş renkleri severim. Bir gün, Big Bang Theory Amy'nin siyah battaniyesinden neden örmüyorum dedim. Demesem iyiymiş aslında. Siyah rengin zor seçildiğini,uğraştırdığını hesaba katmamışım. Yaş ilerledikçe yakınların uzak olduğunu unutmuşum. Yakın gözlüğüm olmadan okumak, örmek bana eziyet. E gözlüğü de alışamadım. Yarı gözlüklü yarı gözlüksüz battaniyemi nihayet bitirdim. Bu arada ufak tefek ipleri değerlendiririm diye düşünüyordum ama öyle olmadı. Yeni ipler de almam gerekti. Sonra onlar kaldı. Bu değerlendirme işi bir kara delik,düştü mü çıkamıyorsunuz. Neyse kalanlarla da başka battaniye başlarım artık. Temizleme faslını tam bitiremedim. Battaniyeme kavuşma sevincimi önce paylaşalım, sonra hallederim.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEipYtlfrlOC_Lh3peaKVqM42DF4A7P4qgoTUpqVmdQmVgenAG1tX50Z1kT3YukusDHuH5EhkO5oC10lMRMjCQ-KllbHM0WPJLU6ADDP8KewzvPQCHC_x1w1yJiZTL-xP25fhBvhCrEQGRI-/s1600/motif+battaniye.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1600" data-original-width="1200" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEipYtlfrlOC_Lh3peaKVqM42DF4A7P4qgoTUpqVmdQmVgenAG1tX50Z1kT3YukusDHuH5EhkO5oC10lMRMjCQ-KllbHM0WPJLU6ADDP8KewzvPQCHC_x1w1yJiZTL-xP25fhBvhCrEQGRI-/s640/motif+battaniye.jpg" width="480" /></a></div>
Meydan okumadan sonra sahalara dönerken battaniyesiz çıkmak olmazdı. Mart ayını açan orkidem ve siyah battaniyem ile karşılıyorum. Çetin bir kıştı. Umarım bahar hepimize tazelik, yenilik ve mutluluk getirir. Ben bu akşam siyah battaniyeme sarılıp Big Bang Theory ile dizi keyfi yapmayı planlıyorum. Bakalım Sheldon yine neler yapacak.?<br />
Mutlu hafta sonları :)Esra Atesakinhttp://www.blogger.com/profile/03533486363523959078noreply@blogger.com15tag:blogger.com,1999:blog-2256617060841457918.post-75557751979367428612019-02-28T19:56:00.000+03:002019-02-28T19:56:07.846+03:00Blog Yazmayı Seviyorum <br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgJqdC3kNnc6RXSOZZwnJqU7BO5wGgMKy2Sz0mKyWWHPEFdyro0wxUVPS9NL5F-4S56vEX3iVALouzDKFrGFC3Wt436Z_wYuGyeoFSiVposOUsf3iyOTL6AlXRwUNxc74CRECjAAVynFIMB/s1600/blog+yazmak.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="396" data-original-width="558" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgJqdC3kNnc6RXSOZZwnJqU7BO5wGgMKy2Sz0mKyWWHPEFdyro0wxUVPS9NL5F-4S56vEX3iVALouzDKFrGFC3Wt436Z_wYuGyeoFSiVposOUsf3iyOTL6AlXRwUNxc74CRECjAAVynFIMB/s1600/blog+yazmak.png" /></a></div>
Bugün meydan okumanın son günü. Cebimde yeni fikirler, projeler ve minik ilham perileri ile 28 güne noktayı koyuyorum. Her gün yazı yazmayı başarmak benim için ayrı bir mutluluk oldu. Yeni bloggerlarla tanışmak, bakış açımı genişletmek meydan okumadan daha fazla keyif almama sebep oldu. Bu etkinlik daha da önemlisi, blog yazmayı ne kadar çok sevdiğimi hatırlattı.<br />
Hem satırlar arası hem de kıtalar arası mekik dokuduk. Kimi güneşli bir şehre konuk olduk kimi de kar manzaralarıyla büyülendik. Yorumlarla yazıları renklendirdik.<br />
İyi ki meydan okumaya katıldım, iyi ki Ezgi ile rastlaştım. Çok keyifli bir Şubat ayını geride bırakırken Mart ayına umut dolu, heyecanlı ve mutlu giriyorum.<br />
Nice keyifli paylaşımlara...Esra Atesakinhttp://www.blogger.com/profile/03533486363523959078noreply@blogger.com7tag:blogger.com,1999:blog-2256617060841457918.post-90141578699431429972019-02-27T15:22:00.000+03:002019-02-27T15:22:46.064+03:00Farkındalık<h4 style="background: 0px 0px rgb(255, 255, 255); border: 0px; color: #2c3e50; margin: 0px 0px 15px; outline: 0px; padding: 0px; text-align: left; vertical-align: baseline;">
<span style="font-family: inherit; font-size: large;"><span style="background-position: 0px 0px; border: 0px; color: #555555; outline: 0px; padding: 0px; text-align: justify; vertical-align: baseline;"><span style="font-weight: 400;"><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhQu_tbtPBKuNyMeGXbttwUWnhWj0yvN7as1KsD32eBBbxBRi8vBOlRKtrL0AjjTWrBvOrwcK7QKonKfPtodUiTZ7INy9EkBvoe2ruPIViZ7C5nd78uigp7fNz1hodOBetZElL5NMAuMUnL/s1600/pexels-photo-127968.jpeg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1046" data-original-width="1600" height="418" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhQu_tbtPBKuNyMeGXbttwUWnhWj0yvN7as1KsD32eBBbxBRi8vBOlRKtrL0AjjTWrBvOrwcK7QKonKfPtodUiTZ7INy9EkBvoe2ruPIViZ7C5nd78uigp7fNz1hodOBetZElL5NMAuMUnL/s640/pexels-photo-127968.jpeg" width="640" /></a></div>
</span> Meydan okumada son iki gündeyiz. </span></span></h4>
<h4 style="background: 0px 0px rgb(255, 255, 255); border: 0px; color: #2c3e50; font-weight: 400; margin: 0px 0px 15px; outline: 0px; padding: 0px; text-align: left; vertical-align: baseline;">
<span style="font-family: inherit; font-size: large;"><i><span style="background-position: 0px 0px; border: 0px; color: #555555; outline: 0px; padding: 0px; text-align: justify; vertical-align: baseline;"> Bazı günler enerjin düşük uyanırsın ya da bir şey olur modun düşer. </span> Ne yaparsın da toplarsın ? Var mı sihirli bir kaç önerin ?</i></span></h4>
<div>
<span style="font-family: inherit; font-size: large;"><i> </i>Mindfulness yani bilinçli farkındalık konusunda okuyorum bu ara. Dikkatimizi düşüncelerden arındırıp, bedene ve nefese yönelik farkındalık kazandırma çalışmaları yapmaya çalışıyorum. Ruminasyon diye adlandırılan duygusal geviş getirmenin benim bedenimden, moralimden, ilişkilerimden neler alıp götürdüğünü fark ettim bu sayede. Bilinçli farkındalık derin bir deniz ve ben henüz denizin kıyısındayım. Denize bakmak bile beni rahatlatıyor.</span></div>
<div>
<span style="font-family: inherit; font-size: large;"> Hayat toz şeker değil, kömür karası da değil. Her yönüyle kabul edip, Eyvallah demeyi öğrenmeye çalışıyorum. Öz şefkat, akışa bırakmak, şükretmek kavramlarını daha sık kullanır oldum. Kara kara düşünürken bulunca kendimi ağaçların yaprağına, kedilerin mırıltısına veriyorum, akışa bırakıyorum kendimi. Derin bir nefes gönderiyorum hücrelerime, gerisini onlar hallediyor zaten. Haydi, </span><span style="font-family: inherit; font-size: large;">Zümra Atalay'ın nefes egzersizi de bonus olsun.</span></div>
<div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe width="320" height="266" class="YOUTUBE-iframe-video" data-thumbnail-src="https://i.ytimg.com/vi/jN7Bb5YhVZw/0.jpg" src="https://www.youtube.com/embed/jN7Bb5YhVZw?feature=player_embedded" frameborder="0" allowfullscreen></iframe></div>
<span style="font-family: inherit; font-size: large;"><br /></span></div>
<div>
<span style="font-family: inherit; font-size: large;"><br /></span></div>
Esra Atesakinhttp://www.blogger.com/profile/03533486363523959078noreply@blogger.com2