Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat


             Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat kitabı, Stefan Zweig'ın unutamayacağım kitapları arasında yerini aldı. Kitabı bir solukta okudum. Kitabın anlatıcısı da olan Mrs. C duygularının akışına aniden kendini kaptıran ve sonrasında yaşayacağı duyguları tahmin edemeyen bir karakter. Aslında sadece duygulardan ibaretiz, bastırmaya çalışırken devleştirdiğimiz, sonra da baş edemediğimiz duygulardan. Zweig da Mrs C 'nin duygularını, çatışmalarını okuyucuya yine müthiş yansıtıyor. 

               Ahlak konusunda ahkam kesenlerin ve kendini hata yapmaz görenlerin bol olduğu  modern çağımıza çok uygun bir eser. Yargılamamak kavramını da bu kitap adeta ince ince işliyor. Kınanmadan, ayıplanmadan, aşağılanmadan insanlar kendilerini anlatma ihtiyacında. Zweig da yine kadın ruhunun en kuytularına girerek anlatmış. 

             
                Ben çok etkilendim. Belki siz de seversiniz :)

              Meydan okumaya öyle alıştım ki bu arada, bitince ne yapacağım diye düşünmeye başladım. Günlük yazımı yazınca kendimi huzurlu hissediyorum. Bahaneler sussun, kelimeler konuşsun. Yazdıkça yazasım geliyor. Dur bu bitsin de yarın ki konuya bakayım:)
            

Yorumlar

  1. Zweig görünce gözlerimden kalpler fışkırıyor. Yazdığı biyografileri de tavsiye ederim, çok çok başarılı

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Okumalara doyamıyorum Zweig'ı. Tavsiyeni dinleyeceğim, teşekkürler :)

      Sil
  2. Ben de Olağanüstü Bir Gece'yi çok beğenmiştim. Tavsiye ederim, sevgiler.

    YanıtlaSil
  3. Zweig kesinlikle kadınlarla ilgili duyguları çok güzel betimliyor. Seviyorum ben de bu yazarı ♥

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kadınları kadınlardan daha iyi tanıyor diyebilirim. Sen nereden bildin be adam bunca fırtınayı. Zaten dayanamamış tüm bu duygu yoğunluklarına. Hani Ayhan Sicimoğlu diyor ya, Hastasıyız. O derece hani :)

      Sil
  4. Ben de çok etkilendim. Zweig'ın kadınları anlatan kitapları ekstra çarpıcı.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder